HONEYWELL’İN “TÜRKİYE
KARBONMONOKSİT (CO) ZEHİRLENMESİ ARAŞTIRMASI”
ÇARPICI SONUÇLAR
ORTAYA KOYUYOR
Honeywell’in
yaptığı araştırma, tamamen kokusuz ve tatsız olması nedeniyle “sessiz katil”
olarak tanımlanan ve can kayıplarına neden olan karbonmonoksit gazının yarattığı
tehlikeye karşı Türkiye’de yeterli bilincin olmadığını ortaya koyuyor. Araştırmaya katılanların üçte
biri kokusuz olan gazı koklayarak fark edebileceğine inanıyor.
Honeywell, TNS firması işbirliği ile düzenlediği
“Türkiye Karbonmonoksit (CO) Zehirlenmesi Araştırması”nın sonuçlarını açıkladı.
Ülke çapında düzenlenen araştırmaya katılanların yüzde 77’si, evinde CO gazı
üretme potansiyeline sahip, fosil yakıtla çalışan (doğal gaz, odun, kömür, tüp
gaz, fuel-oil) cihazlar kullanıyor. Böylesine
yaygın kullanım oranlarına rağmen, evlerin sadece yüzde 3’ünde CO dedektörü
bulunuyor.
Katılımcıların sadece yüzde 40’ı kullandıkları
cihazların ölümcül CO gazı yaymasının mümkün olmadığını düşünüyor.
Yine araştırmaya katılanların yüzde 30’u
tamamen kokusuz ve tatsız olan, bu nedenle “sessiz katil” olarak tanımlanan CO
gazını koklayarak fark edebileceğine inanıyor. Marmara bölgesi en yüksek bilinç
seviyesine sahipken, Akdeniz bölgesi ise bu konuda en sonda yer alıyor. Kırsal kesimde yaşayanların şehirlerde yaşayanlara
göre bu tehlikenin daha çok farkında oldukları görülüyor. Kırsal kesimde
yaşayanların yüzde 64’ü ısıtma cihazlarının CO sızıntısı yaratabileceğini
bilirken, şehirlerde bu oran yüzde 59’a düşüyor.
Araştırmanın ülkemizdeki CO tehlikesi bilinç
seviyesi hakkında endişe verici sonuçlar ortaya koyduğuna dikkat çeken
Honeywell Türkiye ve Orta Asya Başkanı Orhan Geniş şunları söyledi:
“Sadece 2010 yılına ait resmi verilere göre
Türkiye’de on binden fazla kişi CO gazının zehirleyici etkilerine maruz
kalırken, 39 vakanın ölümle sonuçlanmış olması konunun ciddiyetini ortaya
koyuyor. Her yıl ülkemizde binlerce insan CO gazı zehirlenmesi tehdidi
altındayken, bu konudaki toplum bilincinin yükseltilmesi kritik önem taşıyor. Honeywell
olarak toplumsal sorumluluk bilinci ile CO tehlikesine karşı evlerde,
işyerlerinde güvenli koşulların sağlanmasına, Türkiye Karbonmonoksit (CO)
Zehirlenmesi Araştırması gibi çalışmalarla destek vermeyi sürdüreceğiz.”
Orhan Geniş, CO tehlikesine karşı evlerde alınacak
önlemlerin, özellikle de güvenilir bir dedektör kullanımının önemine de değindi
ve şöyle devam etti:
“CO tehlikesine karşı evlerdeki tüm cihazların düzenli
bakımlarının yaptırılması, Avrupa Standardı (EN) (EN50291)’e göre onaylanmış,
sesli alarm veren bir karbonmonoksit dedektörünün kullanılması önemli. Isıtma
cihazlarının ortamda yeterince hava olmaması durumunda CO üretmeye
başlayabilecekleri unutulmamalı. İlgili
Avrupa Standartlarına uygun, basit bir dedektörü evinizde kullanmanız, sizi CO
zehirlenmesine karşı etkin bir şekilde uyarabilecek tek çözüm. Sizin ve aileniz
için sağlayacağı güvenlik düşünüldüğünde, ödenecek ufak bir tutarın aslında ne
kadar önemsiz olduğu daha iyi anlaşılacaktır.”
Araştırmaya katılanların yüzde 58’i güvenilir bir
markadan bir CO dedektörü satın almayı tercih edeceklerini belirtirken, yüzde 21’i
ise kararlarını sadece fiyata bakarak vereceklerini söylüyorlar, bu durum
standartlara uygun bir dedektör seçilmemesi anlamına da gelebiliyor.
Konutlar ve
endüstriyel tesisler için gaz ve alev dedektörleri de dahil olmak üzere, hayat
kurtarıcı cihazlar konusunda dünyanın en büyük üreticilerinden birisi olan
Honeywell Life Safety bölümünün entegre çözümleri, dünya çapındaki milyonlarca kişinin
hayatını daha güvenli, konforlu ve emniyetli kılıyor. Konut tipi CO alarmları,
dünyanın önde gelen enerji şirketleri, yerel otoriteler ve ev sahipleri
tarafından yaygın olarak kullanılıyor. Cihazlar, Avrupa çapında 5 milyondan
fazla konutta güven sağlıyor.
İstanbul Florence Nightingale Hastanesinden Dr.
Mari Benli, olası bir CO zehirlenmesi
durumunda yapılması gerekenlerle ilgili tavsiyeleri şöyle:
“Karbonmonoksit ile zehirlendiği düşünülen kişinin
bulunduğu ortam havalandırılmalı, hemen yeterli oksijen alabileceği açık havaya
çıkarılmalı, üstü örtülerek vücut ısısının korunması sağlanmalıdır. Acil yardım
çağrılmalıdır; tıbbi yardım gelene kadar hava yolunu tıkayan bir şeyler varsa
temizlenmelidir. Zehirlenme tablosunda baş ağrısı, görme bozuklukları, nefes
darlığı, bulantı, yorgunluk ve uyku hali, zihin bulanıklığı ve ağır
zehirlenmelerde koma görülebilir. Kişinin
yargı yeteneği bozulur ve sezgi kaybolur.”
Araştırma Metodolojisi:
Bu araştırma TNS şirketince
“Quantitative Research Techniques” yöntemleri kullanılarak bilgisayar destekli yüz yüze görüşme tekniği
ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya ülke genelini temsil edecek şekilde
farklı yaş, eğitim, gelir seviyesi ve
coğrafi bölgelerden, 18 farklı şehirden, 1,500’den fazla kişi katılmıştır.
Araştırmanın tahmin farkı oranı +/- %
2,51’dir.
Honeywell Life Safety hakkında:
Honeywell Life Safety (HLS)
insan yaşamını korumak ve kurtarmak üzere sürekli olarak dünya çapında
yenilikçi ürünler geliştirmektedir. Honeywell’in en önemli bölümlerinden birisi
olarak yangın algılama ve alarm sistemleri, gaz ve duman algılama, kişisel
koruyucu ekipmanlar (PPE), ev ve hastane hasta takip sistemleri gibi sürekli
büyüme gösteren pek çok sektörde küresel bir liderdir. Ürettiği entegre çözümler ve kaliteli ürünler
ile dünyanın her köşesindeki insanların yaşamlarını daha güvenli, daha konforlu
ve daha verimli kılmak üzere çalışmalarını sürdürmektedir.
Honeywell hakkında:
Honeywell (www.honeywell.com),
teknoloji ve imalat konularında Fortune 100 şirketleri arasında yer alan,
havacılık/uzay ürün ve servisleri, binalar, konutlar ve fabrikalar için
otomatik kontrol teknolojileri, turbo şarj cihazları ve performans kimyasalları
alanlarında dünya çapında müşterilerine hizmet sunan çok yönlü bir markadır.
Merkezi Morris Township, New Jersey'de (ABD) bulunan kuruluşun hisseleri, New
York, Londra ve Chicago borsalarında işlem görmektedir. Honeywell
hakkında daha fazla haber ve bilgi için lütfen www.honeywell.com web sitesini ziyaret ediniz.
#
# #
Bu bülten, 1934 tarihli Sermaye Piyasası Kanunu’nun 21E
kapsamında “geleceğe yönelik sayılabilecek bazı ifadeler içermektedir. Eski
gerçeklere dayanan ifadeler dışında, bizim veya yönetimimizin gelecekte
olacağını veya olabileceğini düşündüğü, umduğu, planladığı, inandığı, beklediği
etkinliklere, olaylara veya gelişmelere yönelik bütün ifadeler geleceğe yönelik
bilgilerdir. Söz konusu ifadeler yönetimimiz tarafından deneyimleri ile geçmiş
eğilimleri, mevcut ekonomik ve endüstriyel durumu, beklenen gelecek gelişmeleri
ve doğru olduğunu düşündükleri diğer etmenleri algılamaları ışığında yapılan
bazı varsayımlar ve değerlendirmelere dayanmaktadır. İşbu bültendeki geleceğe
yönelik ifadeler, işlemlerimizi, pazarları, ürünleri, hizmetleri ve fiyatları
etkileyen ekonomik, rekabetçi, resmi ve teknolojik etmenler dahil olmak üzere,
ancak bunlarla sınırlı olmayan birçok maddi riske ve belirsizliğe tabidir. Söz
konusu geleceğe yönelik ifadeler ilerideki performans ve fiili sonuçları,
gelişmeleri garanti etmez ve gerçek sonuçlar ve işletme kararları bu geleceğe
yönelik ifadelerde öngörülenlerden farklı olabilir.
Performansımızı etkileyen başlıca riskler ve belirsizlikler Form 10-K
ile A.B.D. Menkul Kıymetler ve Kambiyo Komisyonu’ndaki diğer dosyalarda
tanımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder