1 Kasım 2013 Cuma

”Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması” 2013 yılı üçüncü çeyrek sonuçları “Dünya Tasarruf Haftası”nda yayınlandı

Küresel Belirsizlik Nedeniyle Tasarruf Oranları Artıyor

ING Bank’ın çeşitli paydaşlara kaynak olması amacıyla 2 yıldan beri yürüttüğü “Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması” verilerine göre 2013 yılı 3.Çeyreğinde;
·         Kentsel nüfusta tasarruf sahipliği oranı önceki çeyreğe kıyasla üç puanlık artışla yüzde 13.7 oldu.
·         Faiz oranlarındaki yükseliş nedeniyle,  “vadeli hesap” en fazla tercih edilen tasarruf aracı olmaya devam ediyor.
·         “Altın”, belirsizlik ortamında güvenli liman olarak görülmesi ve fiyatların yeniden yükseleceği beklentisiyle fiyatlardaki düşüşe rağmen talep görmeye devam ediyor.
·         Uzun vadeli bir yatırım aracı olan “Bireysel emeklilik/hayat sigortaları”na olan talepte, uygulanmakta olan devlet teşvikinin katkısıyla, ikinci çeyreğe göre 5 puanlık belirgin bir artış yaşandı. 
·         Çocuklu bireylerde tasarruf sahipliği oranı, çocuksuz bireylere göre daha düşük.  
·         Geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu çeyrekte de “gelir yetersizliği” en önemli tasarruf kısıtlayıcı faktör olmaya devam ediyor.
·         Tasarrufu olmayanların yüzde 29’u gelecekte tasarruf yapmayı planladığını söylüyor.
·         En önemli tasarruf nedeni “geleceğe yatırım” olarak dikkat çekiyor.

Türkiye’nin lider tasarruf bankası olma hedefiyle çalışmalarını sürdüren ING Bank, 2 yıldır sürdürdüğü “Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması”nın 2013 yılı üçüncü çeyrek verilerini 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nü de içine alan Tasarruf Haftası’nda açıkladı.

ING Bank’ın yürüttüğü çalışma, Sabancı Üniversitesi’nin gözetiminde, IPSOS KMG tarafından 26 ilde her ay tesadüfi olarak seçilen 800 kişi ile yapılan görüşmeler şeklinde gerçekleştirildi.

Bireylerin tasarruf verilerinin izlendiği “Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması”na göre, kentsel nüfusta tasarruf sahiplerinin oranı bir önceki çeyreğe göre 3 puanlık artışla yüzde 13.7 oldu. Tasarruf araç tercihinde bu çeyrekte gözlemlenen bir diğer önemli sonuç ise; bireysel emeklilik fonlarının tercih edilme oranının 5 puan artarak %16’yla araştırma tarihinin en yüksek seviyesine erişmesi.


Tasarruf yapmanın bir alışkanlık olduğunu ortaya koyan araştırma sonuçlarına göre, tasarruf sahiplerinin çoğunluğu düzenli tasarruf yapmaya devam etmesine rağmen bu oran, üçüncü çeyrekte azaldı. İkinci çeyrekte yüzde 62 olan düzenli tasarruf yapanların oranı yüzde 54’e düşerken, düzenli tasarruf yapmayanların içinde önümüzdeki 3 ayda tasarruf yapacağını söyleyenlerin oranı da azalarak, yüzde 65’ten yüzde 59’a geriledi.


Çocuklu aileler tasarruf edemiyor
İkinci çeyrekte olduğu gibi, üçüncü çeyrekte de, çocuklu bireylerde tasarruf sahipliği oranı daha düşük. Tasarrufu olmayan çocuklu bireylerin yüzde 25’i gelecekte tasarruf yapmayı planlarken, bu oran tasarrufu olmayan çocuksuz bireylerde yüzde 37’ye çıkıyor. Çocuklu ailelerde tasarrufu belirleyen ana etmenler çocuğun yaşı ve okullu olup olmaması olarak karşımızı çıkıyor. Okullaşma dönemi olan 11-18 yaş grubunda çocuğa sahip olan ailelerde tasarruf alışkanlığı bir önceki çeyreğe göre artış göstererek yüzde 12 olarak gerçekleşti. Bu artışta, çocuklu bireylerin okulların açılmasından önceki son çeyrekte ilerideki eğitim harcamalarını yapmak amacıyla tasarruflarını artırması etkili oldu. 0-5 yaş grubunda çocuğa sahip olan ailelerde tasarruf oranı yüzde 36 olarak gerçekleşiyor.

Her 3 tasarruf sahibinden biri vadeli hesabı tercih ediyor
Araştırma tasarruf araçlarına ilişkin tercihlerle ilgili sonuçları da ortaya koyuyor. İkinci çeyrekte olduğu gibi üçüncü çeyrekte de, global piyasalardaki belirsizlikler ve faizlerin hızla artmasının da etkisiyle vadeli hesap en çok tercih edilen tasarruf aracı olmaya devam ediyor. Yüzde 32 ile vadeli hesap en çok tercih edilen tasarruf aracı olurken, onu yastık altı nakit ve bireysel emeklilik sigortaları izliyor. Altın fiyatlarındaki gerilemeye rağmen yastık altı altının tasarruf sahipleri arasında tercih edilirliğini korumaya devam etmesi dikkat çekiyor.

Tasarrufu kısıtlayan en önemli faktör “gelir yetersizliği”
Doğrudan ve sadece tasarruflarla ilgili bireysel eğilimlerin incelendiği araştırmada, kentli 18 yaş üstü nüfus içinde tasarruf sahiplerinin oranının ikinci çeyrekte yakaladığı yükseliş ivmesi devam ediyor. Bu oran yüzde 11’den yüzde 14 seviyesine yükseldi. Sırasıyla geleceğe yatırım, ev almak ve çocukların geleceği tasarrufun en önemli gerekçeleri olarak sıralanırken, üçüncü çeyrekte de gelir yetersizliği en önemli tasarruf kısıtlayıcı faktör olarak önde kalmaya devam ediyor.

ING Bank Ekonomisti  Muammer Kömürcüoğlu: “Tasarrufun artmasıyla birlikte özel tüketim büyümesinde yavaşlama olabilir”
ING Bank Ekonomisti  Muammer Kömürcüoğlu, ikinci çeyrek sonunda başlayan ve takip eden dönemde artan küresel oynaklığında etkisiyle tasarruf sahipliği oranının belirgin oranda artmasıyla özel tüketim büyümesinde bir yavaşlama olabileceğine dikkat çekti.

Yaklaşık iki senedir devam eden araştırma boyunca, tasarruf araçları tercihlerinin gelişimine de dikkat çeken Kömürcüoğlu, TL vadeli mevduatın tercih edilme oranının bir önceki çeyreğe göre yüzde 46’dan yüzde 32’ye gerilemiş olmasına rağmen hala en önemli tasarruf aracı olmaya devam ettiğini belirtti. Muammer Kömürcüoğlu, TL vadeli mevduatın payındaki azalmanın altın ve diğer değerli taş, yastık altı döviz veya TL, vadesiz hesap ve bireysel emeklilik araçları arasında paylaşıldığını belirtti.

Kömürcüoğlu, “Altın fiyatlarındaki gerileme nedeniyle normalde altının daha az tercih edilmesi beklenebilirdi; ancak bu kalemin toplamdaki payının artması belirsizlik ortamında altının güvenli liman olarak görülmesiyle ve fiyatların yeniden yükselebileceğine dair beklentilerle açıklanabilir. Yastık altı nakit döviz veya TL ile vadesiz hesap paylarındaki artış da belirsizliğin arttığı bir ortamda tasarruf sahiplerinin daha kısa vadeli enstrümanları tercih ettiğini gösteriyor. Anket sonuçları arasında dikkat çeken diğer bir unsur da bireysel emeklik/hayat sigortası kaleminde bir önceki çeyreğe göre görülen 5 puanlık belirgin artış olarak ortaya çıkıyor. Uzun vadeli bir yatırım tercihi olan bireysel emeklilik fonundaki artış belirsizlik ortamında yastık altı ve vadesiz hesap gibi kısa vadedeki enstrümanlara kıyasla çelişkili görünüyor olsa da bu payda görülen artış yılbaşından bu yana uygulanan devlet katkısı desteğinin devam eden etkisinden kaynaklanıyor olabilir. Ancak, daha kesin bir yargıya varmak için önümüzdeki dönemlerde bu kalemdeki gelişmeyi izlemek gerek” dedi.


ING Bank tarafından Ekim 2011’den beri düzenli olarak her çeyrek açıklanan sonuçlar www.tasarrufegilimleri.com internet sitesi üzerinden de tüm kamuoyuyla paylaşıyor. Sitede yer alan “Tasarrufunuzu Öğrenin” başlığı altındaki modülde ayrıca bireyler, kendi sosyo-demografik özelliklerine göre tasarruf yapma olasılığını bulabilirler. 

31 Ekim 2013 Perşembe

run11 Koşusu Bu Pazar Belgrad Ormanında...

n11.com’dan Aktif Yaşamak İsteyenlere Özel Etkinlik: run11


run11, hem küçükleri hem de büyükleri harekete geçirecek pek çok etkinlik ve ödüllerle dolu bir programla, 500 kişiyi aşkın bir katılımla yapılacak. Genel Klasman Yarışı, maraton koşucuları için Avrasya Maratonu öncesinde son ciddi prova olacak.


Türkiye’nin en büyük açık pazarı n11.com aktif yaşamak isteyenlere özel bir etkinlik olan run11’i 03 Kasım 2013 Pazar günü, Belgrad Ormanı Ayvad Bendi Kurtkemeri Mesire Yeri’nde 3 yaşından 70 yaşına kadar herkesin katılımına açık bir şekilde gerçekleştirecek.   11 km.’lik run11 koşusuna şu ana kadar 500'ün üzerinde koşucu kayıt yaptırdı. Koşuyla ilgili http://www.n11ilekosuyorum.com adresinden daha detaylı bilgi alınabiliyor.


run11’de katılımcıları zengin bir program içeriği bekliyor:

7:30 : Kayıt
9:15 : Şirinler Koşusu - ( Maksimum 7 yaşına kadar olan çocuklar için)
10:00 : RUN11 Koşu Startı
10:15 - 11:10 : Life Fitness ve Mind & Body Condition Ekibinden Cross Fit & Plates Çalışmaları
11:20 : Finspor Mini Futbol Yarışması (20 dk.)
11:50 : Finspor Mini Basketbol Yarışması (20 dk.)
12:30 : RUN11 Ödül Töreni
13:15 : Life Fitness ve Mind & Body Condition Ekibinden çocuklar için Cross Fit & Plates Çalışması
14:00 : Ödüllü RUN11 Çekilişi 

28 Ekim 2013 Pazartesi

Unilever ve Ataşehir Belediyesi işbirliğinde “Çöpler Çiçek Oluyor”

Unilever ve Ataşehir Belediyesi işbirliğinde
“Çöpler Çiçek Oluyor”
Ataşehir Belediyesi, Unilever, İTÜ ve ÇEVKO’nun işbirliğiyle KentPlus 3352. Ada’da hayata geçirilen Çöpler Çiçek Olsun projesinin “Ekim Töreni”, 27 Ekim Pazar günü KentPlus’ta yapıldı. Ataşehir Belediye Başkan Yardımcı Hüseyin HIŞMAN , Belediye Başkan Yardımcısı Namık SÜRMEN ve birim müdürleri ile proje ortakları Unilever, İTÜ ve ÇEVKO yetkilileri ve KentPlus site sakinlerinin katıldığı törende, dönüşümden elde edilen gübrelerle sitede özel çiçek ekimi gerçekleştirildi.
 Unilever ve Ataşehir Belediyesi’nin ev sahipliği, İTÜ ve ÇEVKO’nun desteğiyle KentPlus’ta hayata geçen Çöpler Çiçek Olsun projesinin “ekim töreni” yapıldı. 27 Ekim Pazar günü KentPlus 3352. Ada’da gerçekleşen ekim şenliğine, Ataşehir Belediye Başkanı Yardımcı Hüseyin HIŞMAN, Belediye Başkan Yardımcisi Namık SÜRMEN ve birim müdürlerinin yanı sıra, İTÜ, ÇEVKO, Unilever yetkilileri ve site sakinleri katıldı.
Haziran – Ekim dönemi boyunca devam eden proje dâhilinde KentPlus’ta oluşan ambalaj atıklarının (kâğıt, karton, plastik, kompozit, metal, cam), atık pillerin, bitkisel atık yağların ve elektronik atıkların kaynağında ayrıştırılarak toplanması, geri dönüştürülerek yeniden ham madde olarak kullanılması, böylece doğaya vereceği zararların minimuma indirgenmesi sağlandı. Proje kapsamında KentPlus’taki evsel atıkların organik kısmı İTÜ tarafından tasarlanan kompost makinesinde gübre haline getirildi ve gübreler ekim töreninde KentPlus 3352. Ada’nın bahçesinde kullanılarak çiçeklere hayat verdi.
Proje kapsamında KentPlus’ta bir ayda tam 8 ton yani 8000 kg ambalaj atığı oluştuğu, bu atığın % 56’sının kağıt olduğu görüldü. Bir ayda meydana gelen yaklaşık 4,5 ton kağıt atığı ile yaklaşık 2,5 ton plastik atığın ayrıştırılmasıyla beraber KentPlus sakinleri bir ayda 76 adet yetişkin ağacı kesilmekten kurtardı, 1 arabanın temelli olarak trafikten çekilmesine eşdeğer oranda karbondioksit salınımını azalttı. Bir ay boyunca ayrıştırılan metal atıklarla 73 bin 600 litre su tasarrufu sağlandı.
Projeye ev sahipliği yapan Ataşehir Belediyesi adına Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin HIŞMAN ekim gününde yaptığı konuşmada; göreve geldikleri günden bu yana Ataşehir’de özellikle sağlık ve çevre alanda önemli projelere imza attıklarını belirterek, “Ataşehir Belediyesi olarak yine çevreye duyarlı bir projeyi başlattık. Tarafımızdan başlatılan örnek projelere diğer kurum ve kuruluşların sahip çıkmasından onur duyuyoruz. Yine bir ilk’e imza atıyoruz:




Unilever ile işbirliğimiz, İTÜ ve ÇEVKO’nun desteğiyle, ‘Çöpler Çiçek Olsun’ adlı ülkemize örnek olacak bir projeyi hayata geçirdik. KentPlus 3352.Ada sakinlerine çevreyi korumak adına gösterdikleri duyarlılıktan dolayı teşekkür ederiz. Onları emekleri sayesinde ilçemizde çöplerimiz bile çiçek açıyor, Ataşehir renkleniyor. ‘Çöpler Çiçek Olsun’ kampanyamızın önce ilçemizde, ardından tüm ülkede yaygınlaşacağına inanıyorum. Çevre için çalışmalarımıza kesintisiz devam edeceğiz” dedi.
Unilever Türkiye, İsrail, Orta Asya ve İran Tedarik Zincirinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Nihal Temur “İTÜ ve ÇEVKO’nun desteğini alarak başlattığımız, Ataşehir Belediyesi’yle birlikte yürüttüğümüz Çöpler Çiçek Olsun projesi, sivil toplum kuruluşları, akademik kadro, yerel yönetim, özel sektör ve bireylerin bir araya gelerek sürdürülebilir bir yaşam için hep birlikte hareket ettiği çok özel bir projedir.” şeklinde konuştu.
Çöpler nasıl çiçek oldu?
Proje, sürdürülebilirlik konusunda farkındalık oluşturulmak ve çevresel ayak izinin bireysel çabalarla da azaltılabileceğinin altını çizmek amacıyla hayata geçti. Ambalaj atıklarının (kâğıt, karton, plastik, kompozit, metal, cam), atık pillerin, bitkisel atık yağların ve elektronik atıkların kaynağında ayrıştırılarak toplanması, geri dönüştürülerek yeniden ham madde olarak kullanılması, böylece doğaya vereceği zararların minimuma indirgenmesi hedeflendi. Öncelikle KentPlus’ta yaşayanlar için bir seminer düzenlendi ve çöpleri ayrıştırmanın önemine dair detaylar paylaşıldı. Ardından site sakinlerinin evsel atıklarını ayrıştırabilmesi için özel atık kutuları hediye edildi. İTÜ bu projeye özel bir dönüşüm makinesi tasarladı ve üretti. Site sakinlerine verilen kutularda biriktirilen organik atıklar, bu geri dönüşüm makinesinde özel bir işlemden geçirildi ve gübre haline getirildi. Proje boyunca ÇEVKO danışmanlık verdi.
Ekim gününe katılan site sakinlerine de hediye edilen gübrelerin büyük bölümü, sitenin yeşil alanlarında kullanılacak.
Proje ortakları hakkında
Unilever; şirket vizyonunun kalbini oluşturan Sürdürülebilir Yaşam Planı çerçevesinde çevre dostu ürünler üretmekte, fabrikalarındaki atıkları sıfırlamakta,  çalışanları ve iş ortaklarıyla özel projeler yürütmektedir. Çöpler Çiçek Olsun Projesi kurum içindeki bu çalışmaların kurum dışındaki önemli yansımalarından biridir. Bu proje, Unilever’in Türkiye’de tüketiciler ile beraber hareket ettiği ilk projedir. Ataşehir Belediyesi’nin sürdürülebilirlik konusundaki en önemli aksiyonlardan biri olan atıkların geri dönüştürülmesi de işbirliğinin ortak noktasını oluşturmaktadır. İTÜ ve ÇEVKO da uzman yaklaşımları ve bilgi birikimleri ile projeye son derece değerli bir katkı sağlamıştır

Ataşehir’i CUMHURİYET coşkusu saracak

Cumhuriyet’in 90. yılını şölen havasında kutlamak için birbirinden güzel etkinliklere imza atan Ataşehir Belediyesi, Cumhuriyet Bayramı’nı Fener Alayı Yürüyüşü ve Türk Pop Müziği’nin güçlü seslerinden Nilüfer konseri ile taçlandıracak.

Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, 29 Ekim Salı günü saat:18.30’da Özgürlük Parkı’ndan (Ataşehir Migros yanı) Fener Alayı Yürüyüşü ile başlayacak.

Cumhuriyet’in “kilometre taşları” olarak adlandırdığımız kareler, kronolojik olarak Cumhuriyet’in özüne yakışır bir şekilde yürüyüş boyunca kurulacak olan sahnelerde, farklı sanat dallarından performans sanatçıları ile canlandırılacak. Ataşehirliler, geçmişten günümüze Cumhuriyet tarihimizin önemli anlarını bir kez daha yaşayacak. Fener Alayı Yürüyüşü ile başlayacak olan Cumhuriyet coşkusu,  güzergâhın son durağı olan Cumhuriyet Parkı’nda Nilüfer konseriyle doruğa ulaşacak. 

24 Ekim 2013 Perşembe

Rekabet Kurulu’ndan onay çıktı: Süper Lig maçları 2016 - 2017 futbol sezonu sonuna kadar Digiturk’te

Rekabet Kurulu, Spor Toto Süper Lig maçlarının yayın haklarına ilişkin kararını verdi.  Digiturk,  2016-2017 sezonunun sonuna kadar maç yayınlarının  tek adresi olmaya devam edecek.
Türkiye’nin lider televizyon yayıncılığı platformu olan Digiturk, 2001 yılından bu yana yayın haklarını elinde bulundurduğu Spor Toto Süper Lig maçlarını 2016-2017 futbol sezonu  sonuna  kadar yayınlamaya devam edecek.
Digiturk, son olarak 2010 yılında yapılan ihalede yaklaşık 2 milyar dolarlık en yüksek teklifi vererek 5 yıl süreyle yayın haklarını aldığı Süper Lig maçlarını, dünya standartlarında HD görüntü ve ses kalitesinin yanı sıra 3D olarak da futbolseverlere ulaştırıyor. Rekabet Kurulu tarafından 24 Ekim 2013 tarihinde açıklanan karar sonrasında Spor Toto Süper Lig maçlarını yayınlama hakkı 2 yıl daha uzatılmış oldu.  
Böylece,  ligimizin yayın hakları aralıksız 16 yıl süre ile Digiturk tarafından gerçekleştirilmiş olacak.  Digiturk, liglerin yayın hakları konusunda İngiliz BskyB’nin ardından aralıksız en uzun süre  yayın yapan platform özelliğini kazanarak Türk futbolunun ana sponsoru olmaya devam edecektir.

İlklerin şirketi Digiturk 4K teknolojisiyle maç yayınlayacak


Ülkemize 2000 yılında dijital teknolojisini tanıtan Digiturk, daha sonraki yıllarda sırasıyla HD ve 3D yayın teknolojilerini de getiren ilk şirket olmuştur. Şu anda tüm dünyada henüz test aşamasında olan ve özellikle maç yayınlarında netliği  birkaç kat daha artırmayı hedefleyen 4K teknolojisinin ilk testlerini geçtiğimiz Mart ayında gerçekleştiren Digiturk önümüzdeki aylarda 4K teknolojisiyle ilk canlı maç yayınını gerçekleştirmeyi planlanıyor. 

Spor Toto Süper lig yayınlarının yanı sıra,  İngiltere Premier Ligi, Brezilya Ligi ve Rusya liginin maçlarının canlı yayınını, Beko Basketbol Ligi, Türkiye 2. ve 3 futbol ligleri ile Wimbledon ve  ATP tenis turnuvaları gibi çeşitli spor dallarında ki içerikleri en yeni teknoloji ile abonelerine iletiyor.

Toplam 3,5 milyon haneye ulaşan Türkiye’nin en büyük ve en teknolojik yayın platformu Digiturk, spor içeriklerinin yanı sıra Türkiye ve dünyadan en çok izlenen dizilerden ödüllü filmlere, belgeselden eğlenceye, haberden spora, çocuk, yaşam, stil içerikleri ile Türkiye’deki liderliğinin yanı sıra dünyanın da önemli platformları arasına girmeyi başardı.

2013 yılının başında “Dilediğin Zaman, Dilediğin Yerde” kavramı ile televizyon izleme alışkanlıklarını özgürleştirmiş ve her türlü TV programına istenildiği zaman istenildiği yerden erişilmesini sağlayan teknolojiyi Türkiye’ye sunmuştur.


23 Ekim 2013 Çarşamba

TÜRKİYE SAĞLIK TEKNOLOJİSİ ÜRETEREK BÜYÜYECEK

Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri UYGAR Merkezi bünyesinde kurulan, Inovita Sağlık Teknolojileri Kuluçka Merkezi ve in vivo Tıbbi Cihaz Geliştirme Laboratuvarı hizmete açıldı. Türkiye’nin Sağlık Teknolojilerinde ilk girişimcilik merkezi olma özelliği taşıyacak olan laboratuvarların açılışını Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu yaptı. Merkezde akıllı ilaç üretiminden, vücut içi implantasyon ünitelerine kadar birçok ileri sağlık teknolojisi üretimi yapılarak, ticarileşmesi sağlanacak. Merkezin Türkiye’nin sağlık teknolojilerinde yurtdışı bağımlılığını azaltması hedefleniyor.

İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen, Türkiye’nin ilk tematik kuluçka merkezi planlama ve model ölçekte kurgulayıp kurma özelliğini de taşıyan “Sağlık Teknolojileri Kuluçka Merkezi” açıldı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Yerleşkesi’nde, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleşen açılış töreninde Inovita Sağlık Teknolojileri Kuluçka Merkezi ve in vivo Tıbbi Cihaz Geliştirme Laboratuvarı hizmete sunuldu.

Sağlık teknolojileri ve biyomedikal uygulamalar konusunda ulusal ve uluslararası seviyede çalışmaların yapılacağı tesisler, yenilikçi fikirleri ürüne dönüştürmek için ihtiyaç duyulan hizmetleri sağlamak ve planlamak üzere kuruldu. Akıllı telefonla idrar tahlili, kişiye özel 3 boyutlu kalça protezi seçimi ve temassız sıcaklık kontrolü cerrahi lazer sistemi gibi pek çok projenin hayata geçirileceği Inovita Sağlık Teknolojileri Kuluçka Merkezi ve in vivo Tıbbi Cihaz Geliştirme Laboratuvarı sağlık teknolojilerindeki fikirleri hayata geçirecek.

Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan açılışların Türkiye’yi daha yukarılara taşıyacağını ifade eden Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Tıbbı Cihaz Geliştirme Laboratuvarı ve Kuluçka Merkezi’ni açılışı için buradayız, Boğaziçi Üniversitesi’ni böylesine bir araştırma üssü kurduğu için kutluyorum. Bu adımların bizi geometrik olarak bilgi toplumuna ve 2023 hedeflerimize taşıyacağına inanıyorum” dedi. 10. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda ana stratejinin yenilik ve girişimciliğe dayalı insan odaklı bir yaklaşıma sahip olduğunu ifade eden Cevdet Yılmaz, “Bilgi üretimi katma değere dönüşmeli, bunun için sadece kamu değil, özel sektörde Ar-Ge çalışmalarına bütçe ayırarak elini taşın altına sokmalı” şeklinde konuştu. 
Cevdet Yılmaz, “Üniversiteler evrensel bilgiye katkıda bulunan kurumlar. Büyüme stratejimizi insan ve bilgi odaklı gerçekleştireceğiz. Yeniliğe, girişimciliğe dayalı bir kalkınma modeliyle hareket edeceğiz. İşin özü bilgiyi üretmek ve faydaya dönüşmektir. Bu kapsamda üniversiteler de evrensel bilgiye katkıda bulunacaktır” dedi. Son 10 yılda üniversitelerdeki araştırma altyapısı için 3 milyar TL harcama yapıldığını belirten Bakan Yılmaz, Ar-Ge harcamalarının 5 kat artış gösterdiğini söyledi. Bakan Yılmaz, dünyadaki ekonomik krizle birlikte birçok ülkenin araştırma bütçelerini kesmesine rağmen, Türkiye’nin tam tersine yatırımlarına arttırarak devam ettiğini ifade etti.    
Boğaziçi Üniversitesi’ni dünya sıralamasında ilk 200’e giren tek Türk üniversitesi olduğu için tebrik eden Bakan Yılmaz sözlerini söyle sürdürdü:
“Üniversiteler aynı zamanda kalkınma kurumları olarak görülmeli. Bu yönden de Boğaziçi Üniversitesi’ni tebrik ediyorum. Dünyada ilk 200’e giren ilk Türk üniversitesi oldular. Bu sıralamada yukarılara çıkmalarında araştırmaya verdikleri önem olduğu ortada. Bu başarıda emeği olan herkese çok teşekkür ederim.
Burada rektörümüz önderliğinde örnek bir araştırma ortamı ve anlayış var. Boğaziçi Üniversitesi kamu ve özel sektör için araştırmacı yetiştiriyor. Üniversitemizden beklentimiz büyük. Daha da ileri adımlar atılmasını ümit ediyoruz.”
Törendeki konuşmasında kurum olarak her zaman daha iyiye gitme kararlığı içinde olduklarını belirten Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, “Aslında ülkemiz için mütevazi, üniversitemiz için ise çok önemli bir açılışta bulunmaktan dolayı çok mutluyuz. Ülkemiz son yıllarda çok büyük bir kalkınma içinde. Son dönemde önemli ölçüde yol kat ettik. Ama daha sadece birinci kata çıktık. Daha çok yolumuz var. Bütün bu önemli altyapıyı sizinle beraber çok daha yukarı çıkarmalıyız. Daha iyiye gitme kararlılığı içindeyiz.” şeklinde konuştu.
Tesisler için dev yatırım
Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü içinde bulunan in vivo Tıbbi Cihaz Geliştirme Laboratuvarı’nın (Temiz Oda) kurulumu için yaklaşık 5 milyon TL harcandı. Temiz Oda, özgün tasarımı ile sağlık teknolojilerinde sadece Türkiye’de değil uluslararası seviyede çalışmalar yapabilecek nitelikte tasarlandı.

Temiz Oda, havadaki toz ve diğer parçacıklardan mümkün olduğunca arındırılmış sıcaklık ve nem kontrollü çalışma ortamı olarak projelendirilirken klinik kalitede prototiplerin üretilmesi konusunda çalışmaların yapılabilmesi amacıyla kuruldu.

Temiz Oda’nın kullanım amaçları arasında yarı iletken cihaz üretimi, biyoteknoloji, yaşam bilimleri uygulamaları ve kontrollü ortam gerektiren çalışmalar yer alıyor. Temiz Oda’da aynı zamanda yeni nesil endovasküler kataterler, kılavuz teller ve vücuda implant olan akıllı sensörler, elektriksel uyaranlar ve yalnız gerektikçe akıllı ilaç sistemleri üretilecek ve geliştirilecek.

Sağlık Teknolojileri Kuluçka Merkezi ise İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan alınan 675.000 TL’lik fonla yaratıldı. Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi öncülüğünde açılan tesis ile birlikte kapsamlı bir kuluçka altyapısı kurulması planlandı.


Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde yer alan 125 m2’lik bir alan “ön kuluçka merkezi” olarak tasarlandı.

Huawei’ den yenilikçi video konferans çözümü

Huawei, kurumlara yüksek nitelikli ses ve görüntü eşliğinde zenginleştirilmiş video konferans hizmetleri sunmak üzere tasarlandığı Huawei TE30 video konferans cihazını Türkiye’de satışa sundu.
Huawei, yüksek nitelikli ve güvenilir telekonferans sistemlerine ihtiyaç duyan kurumlara yönelik olarak tasarladığı Huawei TE30 telekonferans sistemini Türkiye’de satışa sundu.
Bütünleşik ve taşınabilir bir sistem olarak tasarlanan Huawei TE30, kolay kurulum ve kullanım özelliklerinin yanı sıra düşük bant genişliğinde ortaya koyabildiği yüksek performansla her ölçekteki kurumun video konferans ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor.
5 Dakikada kullanıma hazır
Bağlantı için sadece tek bir kabloya ihtiyaç duyan ve Wi-Fi kablosuz ağ bağlantısını destekleyen Huawei TE30, kutudan çıkarıldıktan sonra 5 dakika içinde kullanıma hazır hale geliyor. Huawei TE30 üzerinde yer alan kamera, 1080p HD görüntü sistemine ve 12 kat yakınlaştırma özelliğine sahip. Cihazın iki tarafında yer alan mikrofonlar 6 metre uzaklıktaki sesleri algılayabiliyor. Fonksiyonel bir uzaktan kumandaya sahip olan ürün, sesle arama özelliğini de destekliyor.
Huawei TE30, görüşme sırasında benzerlerine kıyasla yüzde 50 daha az bant genişliği kullanarak internetin yavaş olduğu ortamlarda da yüksek performans sergiliyor. Sunduğu yüzde 20’lik paket kaybı toleransı, sağlıksız bağlantılarda dahi iletişimin kesintisiz olarak devamlılığını sağlıyor.

Ürünün Türkiye’deki dağıtımı Penta tarafından gerçekleştiriliyor.

11 Ekim 2013 Cuma

Facebook’tan para kazanmak, n11.com ile çok kolay!

n11.com, Türkiye’de bir ilke imza atıyor! Üyelerinin sosyal medya bağlarını, indirime dönüştürüyor. Şimdi, arkadaşlarını n11.com’a davet edenler, üye olan her arkadaşları ile 2 TL indirim kazanıyor.
Türkiye’nin Açık Pazarı n11.com, yeni kampanyasında üyelerinin sosyal medya bağlarını, online alışverişte avantaja dönüştürüyor. Kampanya üzerinden Facebook arkadaşlarını n11.com’a davet edip, üye olmalarını sağlayan herkes, üye olan her arkadaşı ile indirim kazanıyor.
Hediye kuponu kazanmak çok kolay. Kampanya sayfasındaki “Facebook ile Davet Et” butonuna basıp arkadaşlarını seçiyorlar, 10 Kasım 2013 tarihine kadar facebook ile bağlanıp üye olan her arkadaş için 2 TL’lik kupon kazanıyorlar. 11 Kasım 2013 günü de, kupon üyenin n11.com hesabına tanımlanıyor.
Kampanya kapsamında, 500 TL’ye kadar kupon kazanma imkanı bulunuyor. Kazanılan kuponlar n11.com’un beş bini aşkın mağazasında, beş milyona yakın ürün gamında kullanılabiliyor. Kuponlar 10 Aralık 2013 tarihine kadar geçerli.

Jojo’da Minikler Yeni Çizgi Film Kioka’yla Farklı Dünyalara Yolculuğa Çıkacak

Yeni çizgi film hafta içi, her gün 08.45 ve 10.45’te Jojo’da yayınlanacak. Kioka, okul öncesi çocukların keşfetme ve oynama yeteneklerini geliştirmeyi hedefliyor
Türkiye’nin ilk çocuk kanalı Jojo’da yepyeni bir çizgi film başlıyor. Okul öncesi miniklerin keşfetme ve oynama yeteneklerini geliştirmeyi hedefleyen “Kioka” 15 Ekim’den itibaren her gün saat 08.45 ve 10.45’te izleyicilerle buluşacak.

Sihirli Kar Küresiyle Yolculuk Başlıyor
Küçük ve meraklı bir kız olan Kioka sihirli kar küresini salladığı zaman odası kar taneleri ile doluyor ve Kioka bütün oyuncakları ile birlikte kar küresinin içine yolculuğa çıkıyor. Kioka, oyuncak arkadaşları olan  penguenler Beep Bop ve Boop, kutup ayısı Selly ve tilki Fifi ile birlikte her bölümde farklı serüvenler yaşıyor ve birlikte çok eğleniyorlar.

‘Kioka’ 15 Ekim’den itibaren hafta içi her gün Jojo’da.

'Alışverişin Prime Time'ı 11.00'

Online alışveriş sitesi n11.com'un satış direktörü Kadri Özdal, tüketicilerin güne yayılan bir trafik içinde alışveriş yaptığının söylenebileceğini belirterek, "Ancak alışverişin en yoğun olduğu saat 11.00| Tüketicilerin saat 12.00-17.00 arası yoğun olarak alışverişe devam. zdal, Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla artan satış trafiğine ve içerik verilerine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Bayram öncesi alışverişlerinde n11.com verilerine göre sayısal olarak en fazla artışın elektronik, ev-yaşam ve moda-kozmetik kategorilerinde yaşandığına işaret eden Özdal, "Bir önceki bayram alışverişi dönemine göre ise oransal olarak en büyük artışın yaşandığı kategoriler, otomotiv & aksesuar, oyun-kültür-tatil ve elektronik oldu" dedi.
Kadri Özdal, en çok alışveriş yapan illerin İstanbul, Ankara ve İzmir'den sonra Bursa, Kocaeli, Antalya, Konya, Adana, Balıkesir, Muğla, Eskişehir, İçel ve Gaziantep olduğunu dile getirdi.
Sanılanın aksine, alışverişte tercih edilen saat aralığının gündüz vakitlerine denk geldiğinin altını çizen Özdal, "Tüketiciler güne yayılan bir trafik içinde alışveriş yapıyor diyebiliriz ancak alışverişin en yoğun olduğu saat 11.00| Tüketicilerin saat 12.00-17.00 arası yoğun olarak alışverişe devam ettikleri gözlenmekte" bilgisini verdi.
Özdal, Türkiye'de hemen hemen tüm yaş gruplarının e-ticarete alıştıklarını ve kullanmaya başladıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Buna karşın en yoğun alışveriş yapan tüketici yaş grubunun, kadınlarda da erkeklerde de, 31-40 yaş arası olduğu görülmekte... Halen erkek tüketicinin yoğun olarak e-ticaret içinde yer aldığı görülse de son yıllarda kadınların sayısı hızla artış göstermekte. Verilere göre üyelerimizin yaklaşık yüzde 35'i taksit seçeneği kullanmamaktadır. Taksit seçeneği kullanan tüketiciler arasında ise en fazla tercih edilen taksitlendirme sayıları 11, 3 ve 6 taksit. Bunun yanı sıra taksitlendirme tercih edilen ürünlerde ilk sırayı cep telefonu ve smartphone ürünleri alırken, ikinci sırada iPad ve tabletler geliyor. Bu ürünleri elektrikli süpürge ve LED televizyonlar izliyor."
Bayram yoğunluğunun yaşandığı bu dönemde tüketicilere uyarılarda bulunan Özdal, n11.com çatısı altında aldıkları güvenlik önlemlerini ise şöyle anlattı:
"Tüketicilerin bayram alışverişleri esnasında online yapacakları alışverişlerde güvenilir siteleri tercih etmeleri ve sahte ürüne karşı dikkatli olmaları çok önemli. n11.com Marka Koruma Merkezi ile sahte ürüne karşı önlem alırken hem tüketiciyi hem de n11.com açık pazarında yer alan mağazaları korumakta... Bu açıdan güvenli sitelerden alışveriş yapılması tüketici mağduriyetini önleyecektir. Ayrıca faturalı alışveriş yapabilecekleri sitelere yönelmek ve resmi olarak işlem yapılacak sitelerden alışveriş yapmak sonrasında oluşabilecek her türlü mağduriyeti önleyecektir."