ataşehir sorgusu için yayınlar tarihe göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Alaka düzeyine göre sırala Tüm yayınları göster
ataşehir sorgusu için yayınlar tarihe göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Alaka düzeyine göre sırala Tüm yayınları göster

19 Aralık 2023 Salı

Üsküdar’da Kur'an-ı Kerim Ziyafeti ve Gazze’ye Dua Programı

 

Üsküdar’da Kur'an-ı Kerim Ziyafeti ve Gazze’ye Dua Programı

Diyanet İşleri Başkanlığı Üsküdar İlçe Müftülüğü ve Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Hüdayi Kültür Sanat Birimi tarafından 21 Aralık 2023 Perşembe akşamı saat 19.30’da Aziz Mahmûd Hüdâyî Cami’nde “Üsküdar’da Kur'an-ı Kerim Ziyafeti ve Gazze’ye Dua’ programı organize edilecek.

 

Üsküdar Valide’i Cedid Cami İmam Hatibi Hami EDİS, Beykoz Tekke Cami İmam Hatibi Abdüllatif EFE, Ataşehir Aksekili Mehmet Uslu Cami İmam Hatibi Mahmut SAĞIR, Bayrampaşa Barbaros Hayreddin Paşa Cami İmam Hatibi Eyüp ERDİM, Aziz Mahmud Hüdayi Cami İmam Hatipleri Fatih Kılıçoğlu ve Hasan Baydemir gibi birçok önemli imam hatibin ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden İsmail SÜRMELİ, İlam Akademi İlahiyat Programı’ndan Kenan PERVANE ve Biruni Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Fauzan Mairah Muhammed’in Kur'an-ı Kerim tilavetleri ile katılacağı “Üsküdar’da Kur'an-ı Kerim Ziyafeti ve Gazze’ye Dua’ programı 21 Aralık 2023 Perşembe akşamı saat 19.30’da yatsı namazına müteakiben Aziz Mahmûd Hüdâyî Camii’nde herkese açık olarak organize edilecek.

Aziz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri tarafından 1589-1595 yılları arasında Üsküdar’da kurulan ve sadece Üsküdar'ın değil İstanbul’un da en önemli kültür, ilim ve irfan merkezlerinden biri olan Hüdâyi Külliyesi içinde bulunan Aziz Mahmûd Hüdâyî Cami’nde organize edilecek programda kadınlar için de bir bölüm ayrılacak.

Hüdayi Külliyesi’nde organize edilen halka yönelik programların organizasyonundan sorumlu olan Hüdayi Kültür Sanat Birimi ve Üsküdar İlçe Müftülüğü tarafından herkese açık şekilde düzenlenecek olan “Üsküdar’da Kur'an-ı Kerim Ziyafeti ve Gazze’ye Dua’ programının sonunda Üsküdar İlçe Müftüsü Sayın İbrahim YAVUZ, son iki aydır İsrail’in zulmüne maruz kalan Gazze ve Gazze halkı için özel olarak dua edecek.



 

AZİZ MAHMÛD HÜDÂYİ VAKFI HAKKINDA

İstanbul Üsküdar’da medfun bulunan Aziz Mahmûd Hüdâyi Hazretleri’nin aziz hatırasından ilhamla kurulan vakıf, insani yardım, eğitim, basın yayın, sosyal ve kültürel hizmetler gibi alanlarda faaliyet gösteriyor.

1985 yılında kurulan Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı, kamu yararına çalışan bir sivil toplum kuruluşudur.

16.12.2011 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla “Vergi Muafiyeti” statüsü kazanmış, 18.11.2013 tarihli İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın kararıyla “İzin Almadan Yardım Toplama” hakkı kazanmıştır.

Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi (UN ECOSOC) üyesidir.

 

25 Mart 2019 Pazartesi

Togem-Der’den Sıfır Atık İçin ‘Cemre Çarşısı’

Sayın Hanımefendi Emine Erdoğan himayelerinde 2005 yılında Üsküdar'da kurulan Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği (TOGEM-DER), sıfır atık projesine destek sağlamak amacıyla 29-20 Mart’ta ‘Cemre Çarşısı’ etkinliği düzenliyor.

 ‘Temiz Çevre’ temasına sahip etkinlikten elde edilen gelir; sıfır atık projesinin toplum genelinde yaygınlaştırılması ve daha temiz bir çevre için kullanılacak. Cemre Çarşısı 29-30 Mart tarihlerinde 10.00 – 21.00 saatleri arasında Ataşehir Grand Sheraton Hotel’de gerçekleştirilecek.

Sıfır Atık’ın projelerinin öncüsü Bea Johnson ‘Çarşı’ya geliyor
Tematik stantlardan alışverişe, kültür-sanattan çevre dostu söyleşilere ve sağlıklı beslenmeye kadar kadar çok sayıda etkinliğe ev sahipliği yapacak ‘Cemre Çarşısı’ birbirinden ünlü isimleri ağırlayacak. Dünyada ‘sıfır atık’ hareketinin öncüsü olan ve ‘Zero Waste Home’ kitabı 22 dile çevrilen Bea Johnson, etkinliğin ilk gününde Cemre Çarşısı’nda olacak. Bea Johnson, etkinlikte ‘sıfır atık’ hayata nasıl geçiş yaptığını, dünyayı kurtaracak ipuçlarını ve evde çöp çıkarmadan nasıl yaşanabileceğini çevre dostlarıyla paylaşacak.

Mutfakta da ‘geri dönüşüm’ zamanı
Arda Türkmen, Rafet İnce, Özlem Mekik, Eyüp Kemal Sevinç, Ali Açıkgül, Ömür Akkor, Duygu Tuğçu gibi ünlü şeflerin mutfakta geri dönüşüm konusunu ele alacağı Cemre Çarşısı’nda çevre sevgisi ‘paylaştıkça’ çoğalacak. Birbirinden ünlü isimlerin eşyalarının satılacağı etkinlikte ‘paylaşım ekonomisinin’ önemine dikkat çekilecek. Etkinlik; Mehmet Fatih Çıtak, Hülya Erol, Mim Kemal Öke, Mehmet Ali Bulut, Kemal Özer gibi birçok önemli yazar ile ‘sıfık atık, sıfık açlık’ kapsamında diyetisyen Dilara Koçak, Taylan Kümeli ve Sağlıklı Yaşam Koçu Ayşe Tolga’yı ağırlayacak.

100 kişinin dileği gerçek olacak
Cemre Çarşısı’nda kurulacak alışveriş alanında tekstilden, aksesuara, kırtasiyeden gıdaya Türkiye’nin önde gelen 130 marka yer alacak. Etkinlik süresince alanda bulunacak olan ‘Dilek Ağacı’nda ise ile 100 ihtiyaç sahibi tarafından tutulan dilekler gerçeğe dönüştürülecek.






22 Ocak 2014 Çarşamba

Türkiye’nin Yeni Online Market’i Açıldı

Üç başarılı iş adamı; Murat Demirhan, Cüneyt Gürbüz ve Bülent Demirhan’ın girişimci ruhlarını ortaya koydukları, taze gıda ve hızlı tüketim ürünleri konusunda Türkiye'nin en yeni ve mobil online perakendecisi olan OnlineMarket hizmete açıldı. Bir marketten satın alabileceğiniz her ürünü en kısa sürede teslimat ücreti almadan ve kapıda ödeme ve iade seçenekleriyle ayağınıza kadar getiren OnlineMarket, hayatınızı kolaylaştırmak için tasarlandı!



Sanal market konseptine ivme kazandıran OnlineMarket, Türkiye’de son dönemde yaptığı yatırımlarla öne çıkan Aslanoba Capital’in ilgisini çekmeyi başararak 1 milyon dolarlık yatırım desteğiyle hizmete açıldı. Günümüz teknolojisinde zamandan tasarruf eden uygulamalar hayatımızın vazgeçilmez birer unsuru haline gelmeye başladı. Çalışma hayatının yoğunluğu ve zorlu şehir şartlarında yaşamaya vakit ayırmak oldukça zor.

11 Aralık 2013 Çarşamba

Ataşehir Belediyesi’nden örnek hizmet

Çevre ve hayvan dostu projeleriyle ön plana çıkan Ataşehir Belediyesi, hayvanlar için iki yeni hizmet başlattı.

Sokak hayvanlarını can dostu olarak gören Ataşehir Belediyesi, yaralı hayvanlar için “Can Dostum Nakil Ambulansı” hizmetini başlattı. Bu hizmetle yaralı ve sakatlanmış hayvanlara acil müdahale edilerek tedavileri sağlanacak.

Ataşehir Belediyesi’nin sokak hayvanları için başlattığı bir diğer hizmet ise, sokak kedileri için “Kedi Evleri”. Ataşehir genelinde site ve apartmanların bahçelerindeki kırka yakın noktaya konulmaya başlanan kedi evleri sayesinde, sokak kedileri kış aylarında soğuktan korunacak. Başlatılan projeyle, yerel hayvan gönüllülerine kedilerin beslenmesi ile ilgili mama desteği sağlanıyor. Ataşehir Belediyesi tarafından her kedi evi için düzenli olarak 15 kiloluk kedi maması desteği sağlanacak.


Konu hakkında konuşan Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, “Çevre üzerinde bizler kadar hakları olan hayvanlar için başlattığımız iki yeni hizmetle onları daha çok korumaya alıyoruz. İlçemizin ihtiyaçlarını tespit edip, can dostlarımız sokak hayvanları için yeni hizmetler sunmaya devam edeceğiz. Soğuk hava koşullarının yoğunlaştığı günlerde sokak hayvanlarının mama, yem ve su ihtiyaçlarını karşılamayı sürdüreceğiz” dedi.

4 Aralık 2013 Çarşamba

Miniklere “Küçük Denge Dünyası”

Ataşehir Belediyesi, Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Banvit Çocuk Tiyatrosu işbirliğiyle, “Küçük Denge Dünyası” adlı tiyatro oyunu Ataşehir’de anaokulu öğrencileriyle buluşuyor.
“Küçük Denge Dünyası” 3, 10, 17, 24 Aralık tarihlerinde, saat 11.00’da Ataşehir Belediyesi Cemal Süreya Etkinlik Salonu’nda sahnelenecek.

Ekol Drama Sanat Evi’nin bir çalışması olan “Küçük Denge Dünyası”nı  Doç. Dr. Beliz Güçbilmez yazdı,  Elif Ongan Tekçe sahneye koydu. Dengeli beslenmenin önemi ve fiziksel hareketin gerekliliğine yönelik mesajlar veren oyunun kadrosunda Sanem Öge, Methi Aras Aydın, Sezin Bozacı, Sinem Öcalır, Okan Kayabaş, Cansu Gültekin rol alıyor.

12 Kasım 2013 Salı

Haberiniz var mı? Bugün “12 Kasım Afet Eğitimi Hazırlık Günü”

“12 Kasım Afet Eğitimi Hazırlık Günü” öncesi Ataşehir Belediyesi AKUT Enstitüsü Sorumlusu Dündar Şahin ile Ulusal Risk ve Afet Araştırma Merkezi (URAM) Sorumlusu Dr. Çağlar Akgüngör ile bir araya geldik. Ataşehir Arama Kurtarma Merkezi, AKUT Enstitüsü ve verilen afet eğitimleri üzerine sohbet ettik. AKUT Başkanı Ali Nasuh Mahruki de konu hakkındaki düşüncelerini bizimle paylaştı. AKUT’un düzenledikleri afet eğitimlerine ilginin az olmasından üzgün olduğunu ancak bu durumla ilk defa karşılaşmadıklarını öğrendik. Gelecek açısından en olumlu haber ise: “Çocuklar afet eğitimlerine çok daha fazla merak duyuyor”.  

*Ataşehir’deki deprem ve diğer afetlere yönelik çalışmalarınıza ne zaman başladınız ve çalışmalarınızın içeriğinde neler bulunuyor?

1999 yılının sonundan, 2000 yılının başından itibaren Ataşehir’de bulunuyoruz. 1999’deki depremden hemen sonra, AKUT olarak bizim bir eğitim alanı ve aynı zamanda kritik noktalarda lojistiğimizi barındırabileceğimiz bir yere ihtiyacımız oldu.

O zamanlar şu anki yerleşkemiz Kadıköy Belediyesi’ne bağlıydı. Kadıköy Belediyesi’nin bize tahsis ettiği alan üzerinde küçük tek katlı prefabrik bir binamız vardı. Zaman içinde bu prefabrik binanın yanına acil durumlarda lojistiğimizi bir an önce yapabileceğimiz küçük bir depo binamız daha yapıldı. O yıllarda Kadıköy Belediyesi ile yaptığımız çalışmaları, Kadıköy Belediyesi’nin sunduğu hizmet binalarında yapıyorduk. Yani Ataşehir’de değil de, Ataşehir’in dış cephelerinde yapıyorduk. O zaman Ataşehir henüz gelişmekteydi.

Bu esnada halkımızı bilinçlendirmek için çok fazla çalışma yaptık. O zaman Ataşehir böyle değildi. İnsanlar birbirilerini daha çok tanıyordu. O zaman burada olmamız çok önemliydi. Biz burada olunca insanların gündemine daha rahat oturuyorduk. Deprem ve diğer afetlerden sonra Ataşehirliler bize sohbet etmeye geliyordu. Ataşehir büyüyünce, insanlar daha kopuk olmaya başlayınca biz onları bir yere toplayarak eğitim sunmayı düşündük. Ataşehir Belediyesi kurulunca onlarla bir işbirliği protokolü imzaladık. Zaten ilişkilerimiz ve işbirliğimiz hep iyi bir noktadaydı. Bu protokolle işbirliğimizi daha kurumsal bir hale getirdik. Ataşehir Belediyesi organizasyon konusunda elini taşın altına koydu. Böylelikle insanlara afet ve acil durum hakkında genel farkındalık, yani bir deprem, yangın veya sel anı devam ederken ve sonrasında ne yapılması gerekir, ve daha önemlisi ne yapılmaması gerekir konularında bilgilendirme yaptık. AKUT TIR’ımızı da getirdik ve insanların interaktif bir şekilde ulaşmalarını sağladık.     

* Ataşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nin (AKOM) çalışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu çalışmaları kurumsal bir hale getirmeye karar verdikten sonra, komuta, kontrol ve koordinasyon erklerinin bir bütün olarak bir arada olabilmeleri için bir afet koordinasyon merkezi kuruldu. Ataşehir Belediyesi, henüz yeni kurulmuş bir belediye olmasına rağmen farkını ortaya koydu ve AKOM kuruldu.

AKUT olarak, bizde 1996 yılında beri biriken çok ciddi bir know-how (bilgi – tecrübe) bulunuyor. Sadece Türkiye’nin değil Birleşmiş Milletler’in bir ekibiyiz. Bu birikmiş bilgi ve tecrübe bu çalışmayla Ataşehir Belediyesi’nin hizmetine sunuldu. Bu Ataşehir ve Ataşehir Belediyesi için çok önemli. Bunun tamamını AKOM’un içine aktarmayı düşünüyoruz. Böylelikle Ataşehir sınırları içerisinde olacak herhangi bir afet veya acil durumda AKOM devreye girecek. Bu merkezde ilk öncelik insanların sağlığını ve güvenliğini sağlamak, ikinci olarak ta kamu hizmetlerinin aksamadan devamını sağlayabilecek altyapıyı kurmak. Şu anda teknolojik altyapısı sağlandı. Ulusal Afet Koordinasyon Merkezi ve İstanbul Afet Koordinasyon Merkezi ile ilişkilendirildi. Şimdi daha da genişleyerek; hem insanların eğitilmesini hem de belediyenin kendi afet kurtarma ekiplerinin kurulmasına katkı sağlıyor.

*Ataşehir’deki AKUT Enstitüsü’nün önemi ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?

AKUT Enstitüsü AKUT’un 10 yıllık bir hayaliydi. Türkiye’nin ilk ve tek özel eğitim ve araştırma enstitüsüdür. 10 yıllık bu hayali gerçekleştirmek için uygun partnerler arıyorduk. Birkaç üniversite ve belediye ile görüştük ve istediğimiz cevapları alamadık. Bir gün Ataşehir Belediyesi’nin bir meclis toplantısına davet edildik. Ali Nasuh Mahruki ile beraber katılarak güzel bir sunum yaptık. AKUT olarak neden Ataşehirdeyiz ve ne yapıyoruzu anlattık. Nasıl destek olabiliriz dediler ve bu projelerimizden bahsettik. Ataşehir Belediyesi tahminimizden çok daha sıcak ve ilgiyle baktı. Mevcut yerimizi genişleterek, eğitim ve araştırma yapmak istediğimizi söyledik. Hemen bir ay sonra bir protokolle Ataşehir Belediyesi AKUT Eğitim ve Araştırma Enstitüsü kuruldu. Adının başına Ataşehir Belediyesi’ni AKUT olarak biz ekledik ve işbirliği yaptığımız bir kurum olarak bu bizi rahatsız etmiyor.   

Eğitim ve araştırma enstitümüzün en önemli görevlerinden biri; kurumlara ve vatandaşlara afet ve acil durum yönetimi konusunda doğru ve bilimsel bilgiyi ulaştırmak. Bir diğeri risk kavramına dikkat çekmek. Bize hep sorulan bir soru var. Deprem olunca AKUT bize yardım edecek mi diye. Bilmiyoruz ki, ben sağ kalacak mıyım bilmiyorum. Eviniz, iş yeriniz çok sağlam olabilir, ama yol sağlam mı, üste geçitler, viyadükler sağlam mı? Gittiğiniz berber, esnaf, alışveriş merkezleri sağlam mı? Burada güvenlik kültürü herkese lazım.   

*Ataşehir’de başlatılan “temel afet bilinci” eğitim çalışmalarına ilginin az olduğunu gözlemliyoruz. Bunun sebebi hakkında ne düşünüyorsunuz, nasıl artırılabilir?

Ataşehir Belediyesi ve AKUT ilgisizlikten üzgün. Aslında bu durumla da ilk defa karşılaşmıyoruz. Bu durum toplumların kaygı düzeyi ile ilgili bir durum. Yasa koyucular ve yürütücülerden vatandaşlara kadar, afet ve acil durumu Türkiye’de günlük kaygılara indirgeyemedik. 99 depreminden sonra eksikliği, malzeme eksikliği olarak algıladık. Ve kamu otoritesi hala öyle anlıyor. Türkiye’de milyonlarca dolarlık malzeme yatırımı yaptık. Fakat bütün bu malzemeyi kullanan insandır. Asıl olan teknokrat seviyesinde yatırım yapmaktı ve insanı geliştirmekti. Biz bunu hala yapamadığımız için Türkiye’de afet yönetim uzmanı gibi uydurduğumuz yönetim kadrolarımız var. Ne işe yaradığını bizim bile bu kadar altyapımıza rağmen anlayamadığımız kadrolar var. Hem sel hem deprem hem atmosferik olaylarda hem kimyasal tehlike konusunda aynı anda uzman olunamaz. Bunu bir kişiye indirgeyemezsiniz. Bu ancak bir kurul olabilir, bir afet koordinasyon merkezi olabilir.

Günlük kaygıya indirgeyemediğimiz için, biz eğitim salonlarında bu tip sorunlar yaşıyoruz. Biz ilk uluslararası afet konferansını yaptığımızda da sadece 16 kişi vardı ve bunun 11’i zaten konuşmacılardı. Bunu da yaşamıştık. Ancak yine de biz bu konuda Don Kişotluktan vazgeçmiyoruz. 100 kişiden birini bile kazanırsak o da gider başkasına anlatır derdindeyiz. Biz maraton koşuyoruz.

Eğitimler için ilk başlarda, sitelere gelsinler eğitimler oralarda verirsin diye talepler geldi. Biz hiçbir bedel ödetmeden, ücretsiz olarak size zamanımızı veriyoruz. Ataşehir Belediyesi salonu ayarlıyor, servisler sunuyor, yiyecek ve içecek ikramında bulunuyor. Broşürler ve kitaplar veriliyor. Bu aşamadan sonra vatandaşların da ellerini taşın altına sokmaları gerekiyor. Buradan sonra da artık, buraya evimize gelsin anlatsın demek doğru bir tutum değil. Bilinçli bir yurttaş şunu düşünür: bu konuda Türkiye’nin en uzman kurumu AKUT bize bu eğitimi veriyor, Ataşehir Belediyesi servisimi gönderiyor, salonu veriyor, çayımı kahvemi veriyor, benim ayırmam gereken sadece 1 buçuk saat. Bir sene içerisinde 1,5 saat ayırmak çok bir zaman değil. Belki o afet anı, o zor zaman başınıza geldiğinde; buradan alınan bilgilerle eşinizin, çocuğunuzun, ailenizin zarar görmemesini sağlayacaksınız.

“Asıl umudumuz çocuklar”

Eğitimler şu an ne aşamada, çocuklara verilen eğitimler nasıl?

Bu çalışmalarda en iyi sonucu çocuklardan alıyoruz. Çocuklar yetişkinlerle aynı umarsızlığa sahip değil. Çocuklar her şeye ilgiyle bakıyor. Çocuklar bu tarz bilgileri alınca yetişkinliklerinde de ilgilerini devam ettiriyorlar. Yetişkinlerin eğitimleri de çok önemli ancak asıl umudumuz çocuklar. 99 sonrası doğan çocuklarda bu konuda ilgi çok daha fazla.

Bizi veliler arıyor ve siz bu çocuklara ne anlatıyorsunuz diye soruyorlar. Çünkü çocuklar babasına arabada emniyet kemeri taktırmak için kafasının etini yiyormuş. Çünkü biz onlara anlatırken ailenizi siz uyaracak siz koruyacaksınız bilincini de veriyoruz. Çocukların gözünde AKUTçu abilerinin bir kahraman imajı var. Bu imajla bu çocuklara doğru bilgiler verilince çocuklar çok güzel sahipleniyor. Çocuk eve gidince tehlike analizi yapıyor. Tehlike avı çalışmamızda çocuklar evdeki tehlikeleri yazıyor, ailesine imzalatıp okula getiriyor. Evdeki tehlikeleri gördük biz bunları değiştireceğiz diye. 6 ay 1 yıl içerisinde tehlikeleri çözerek tekrar raporlarını sunuyorlar. Biz bunları site yöneticileriyle anlaşarak yapamayız masraf çıkabilir diye pek istenmiyor. Ama bunu çocuklar çok güzel sağlıyor. 

Şu anda yetişkinlere yönelik eğitime ara verildi ve liselerde eğitim vermeye başlıyoruz. Geçen sene özel ve kamu olmak üzere Alaşehir’deki tüm 42 ilköğretim okulunda yaklaşık 10 bine yakın öğrenciye ulaştık. Ama sadece afet ve deprem eğitimi değil aynı zamanda çevre bilinci eğitimi de verdik. Bu sene eğitimlere liselerden başlıyoruz. Ama bu verdiğimiz eğitimler hiç bitmeyecek. Türkiye’deki özel ve kamu kurumlarında, Birleşmiş Milletler ’de, Pakistan, Bangladeş, Hindistan, Vietnam, Kamboçya, Çin, Rusya’da biz operasyonlar yapıp eğitimler veriyoruz. Bütün bu sorumluluklarımıza ek olarak yaşadığımız coğrafyanın da hakkını veriyoruz. Türkiye’de 32 ilde eğitimlere devam ediyoruz.

*Ani bir deprem veya diğer afet durumlarında Ataşehir özelinde kurumların koordinasyon ağı şu anda yeterli mi?

Türkiye’deki en büyük problem koordinasyon yani kurumları bir arada çalıştırabilmektir. En son Van depreminde de gördük. İlk birkaç gün koordinasyonsuzluk oldu. Nerenin ne yardımına ihtiyacı var, yardıma ihtiyaç var mı emin olunamadı. 

Ataşehir özelinde bakarsak; Ataşehir’den ana arterler geçiyor ve Ataşehir’de konut sayısı artıyor yeni nüfus geliyor. Finans merkezi, banka genel müdürlükleri, AVM’ler yapılıyor. Bu aşamada Ataşehir’de nasıl hareket edeceksiniz. Ataşehir Afet Bilgi Sistemi (ABİS) sistemi çok iyi bir sistem fakat dünyanın en iyi koordinasyon sistemini kursanız dahi oluşacak bu trafikte nasıl hareket edeceksiniz.

Kentlere insanların böyle durumlarda kalabilecekleri boş alanlar, parklar gerekiyor. Yoksa deprem sonrasında binadan sağ salim çıktınız ancak altında durup oturmanız güvenli değil. Bina yüksekliğinin 1.5 katı uzaklıkta olmanız gerekiyor. Binanın boyu 10 metre ise sizin minimum uzak durmanız gereken mesafe 15 metredir.
  
Bilgi toplama kapasitesi gelişiyor, müdahale kapasitesi de iyi derecede arttı. Ancak bunlar bir arada yapılabilecek mi bu sorun. İstanbul’un afet kapasitesi nedir? Bunu İstanbul’un kaynaklarıyla planlarsanız doğru olmaz. Bunu Dünya Bankası’na da eleştiri olarak söyledik. Şu kadar kaynak verdik, bunu alın İstanbul’da afet ekipleri oluşturun dendi. İstanbul’u kurtaracak Bursa, İzmit, Çanakkale, Ankara’dır. Bunu söylediğimizde şaşırdılar. Eşit kaplar hesabı yapılmalı. Türkiye’nin %90’ı deprem bölgesi. 99 yılına göre karşılaştırdığımızda çok iyi durumdayız. Şimdi çok iyi modern cihazlar, araçlar var. Ancak kurtarma başlığı bütün afet yönetimi çatısı içerisinde ancak %5 e takabül ediyor ve son çaredir. Yapı stoku gerçekten elden geçirilmeli ve eski güvensiz yapılar yıkılıp yenisi yapılmalı.

Afetlere karşı risk algısı üzerine toplumumuzun bakış açısı nedir? (Cevap: Dr. Çağlar Akgüngör)

13 yıldır risk ve afet üzerine çalışıyorum. Bu konularda master ve doktoramı yurt dışında tamamlayarak geldiğimde, Türkiye’de yükseköğrenim kurumları düzeyinde çok büyük bir ilgi olmadığını gördüm. Bu alanda çalışan bir laboratuvar veya bilimsel bir merkez kurmayı üniversiteler pek düşünmüyorlardı.

Bir şansım AKUT üyesi olmaktı. Bu araştırmaları, AKUT çatısı altında yapabileceğimizi düşündük. Temel kaygımız; toplumu doğru şekilde bilgilendirmek ve yurttaşların davranış değişikliğini sağlayabilmek. Afet konusunda bir yanılsıma var. Afet, dünyanın en büyük devletlerinin dahi gücünü aşabilen veya çok zorlayabilen bir olaydır. ABD’de bile olabiliyor. Bunun altında yatan temel; sadece ekonomik güç değil, o toplumun afetle ilgili ne kadar alakalı olduğu ve o afete karşı önlem almayı ne ölçüde benimsediği, ne ölçüde gündelik yaşamına soktuğuyla alakalıdır. Afetle mücadele konusu, gelişmiş ülkelerde bize göre daha eskiden beri ele alınan bir konu, biraz daha akılcı bakılıyor. Onlar biraz daha ileride, biz biraz daha yolun başındayız.

Biz burada özellikle Sosyal Bilimler perspektifinden risk ve afet üzerine çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. Toplumlarda afeti bir mühendislik sorunu gibi algılama alışkanlığı var. Mesela depreme çözüm olarak sadece iyi kalite beton kullanmak çözümdür algısı var. Bu sadece bir aşamasıdır. Madem böyle yaparak depremden korunabilecektik neden yapmadık sorusunun cevabı, mühendislik çalışmalarıyla bulunamaz. Ancak sosyoloji, psikoloji, siyaset, hukuk ve ekonomi çerçevesinden bakılarak anlaşılabilir.

Mesela insanlar hangi koşulların sonucu olarak yapı kanununa uymuyorlar, neden elverişli olmayan yerlerde yerleşime gidiyorlar? Bilgilendirdiğiniz halde neden insanlarda davranış değişikliği olmuyor gibi sorular var. Bu sorulara Türkiye’de henüz sistemli şekilde cevap aranmadı. Bizim de hedefimiz üniversitelerde çalışan meslektaşlarımızla birlikte bu araştırmaları gerçekleştirmek.  

Nasuh Mahruki: “Afet ve Acil Durum öncesine yatırım yapan toplumlar afetleri en az zararla atlatan toplumlardır.”

Afetlere karşı bilinçlenme bireyde başlar, aileye ve topluma yayılır, yayılma ve bilinçlenme süreci süreklilik arz etmelidir.

Türkiye’de Afet ve Acil Durum Yönetimi konularında sıkça rastladığımız sorunların başında bireylerin konuya olan duyarsızlıkları ve kurumların eşgüdüm içerisinde çalışamamaları gelmektedir. Kurumlar arasında ortak kapasite oluşturma sıkıntılarını da eklediğimizde kurumlar arasındaki koordinasyon maalesef tam olarak sağlanamamaktadır. 

Ülkemizdeki bir başka sorun ise afet ve acil durumlara karşı önlem almak yerine, afetler sonrasında neler yapılacağı konularına ağırlık verilmesidir. Bu reaktif bir yaklaşımdır. Mühim olan proaktif olup, öncesinde bireyi ve toplumu hazırlamaktır. Afet ve Acil Durum öncesine yatırım yapan toplumlar afetleri en az zararla atlatan toplumlardır.

Akut Ataşehir Belediyesi Eğitim ve Araştırma Enstitüsü, bu kaygıdan hareketle Ataşehir’e yakışır bir şekilde hazırlandı. Bu model İstanbul’un diğer ilçelerine ve diğer şehirlere örnek olacak bir modeldir. Hepimizin gurur duyması gereken, farklılık yaratan bir proje bu. Kamu, özel sektör ve Sivil Toplum Kuruluşları’nın işbirliğinin başarılı bir örneğidir.




28 Ekim 2013 Pazartesi

Unilever ve Ataşehir Belediyesi işbirliğinde “Çöpler Çiçek Oluyor”

Unilever ve Ataşehir Belediyesi işbirliğinde
“Çöpler Çiçek Oluyor”
Ataşehir Belediyesi, Unilever, İTÜ ve ÇEVKO’nun işbirliğiyle KentPlus 3352. Ada’da hayata geçirilen Çöpler Çiçek Olsun projesinin “Ekim Töreni”, 27 Ekim Pazar günü KentPlus’ta yapıldı. Ataşehir Belediye Başkan Yardımcı Hüseyin HIŞMAN , Belediye Başkan Yardımcısı Namık SÜRMEN ve birim müdürleri ile proje ortakları Unilever, İTÜ ve ÇEVKO yetkilileri ve KentPlus site sakinlerinin katıldığı törende, dönüşümden elde edilen gübrelerle sitede özel çiçek ekimi gerçekleştirildi.
 Unilever ve Ataşehir Belediyesi’nin ev sahipliği, İTÜ ve ÇEVKO’nun desteğiyle KentPlus’ta hayata geçen Çöpler Çiçek Olsun projesinin “ekim töreni” yapıldı. 27 Ekim Pazar günü KentPlus 3352. Ada’da gerçekleşen ekim şenliğine, Ataşehir Belediye Başkanı Yardımcı Hüseyin HIŞMAN, Belediye Başkan Yardımcisi Namık SÜRMEN ve birim müdürlerinin yanı sıra, İTÜ, ÇEVKO, Unilever yetkilileri ve site sakinleri katıldı.
Haziran – Ekim dönemi boyunca devam eden proje dâhilinde KentPlus’ta oluşan ambalaj atıklarının (kâğıt, karton, plastik, kompozit, metal, cam), atık pillerin, bitkisel atık yağların ve elektronik atıkların kaynağında ayrıştırılarak toplanması, geri dönüştürülerek yeniden ham madde olarak kullanılması, böylece doğaya vereceği zararların minimuma indirgenmesi sağlandı. Proje kapsamında KentPlus’taki evsel atıkların organik kısmı İTÜ tarafından tasarlanan kompost makinesinde gübre haline getirildi ve gübreler ekim töreninde KentPlus 3352. Ada’nın bahçesinde kullanılarak çiçeklere hayat verdi.
Proje kapsamında KentPlus’ta bir ayda tam 8 ton yani 8000 kg ambalaj atığı oluştuğu, bu atığın % 56’sının kağıt olduğu görüldü. Bir ayda meydana gelen yaklaşık 4,5 ton kağıt atığı ile yaklaşık 2,5 ton plastik atığın ayrıştırılmasıyla beraber KentPlus sakinleri bir ayda 76 adet yetişkin ağacı kesilmekten kurtardı, 1 arabanın temelli olarak trafikten çekilmesine eşdeğer oranda karbondioksit salınımını azalttı. Bir ay boyunca ayrıştırılan metal atıklarla 73 bin 600 litre su tasarrufu sağlandı.
Projeye ev sahipliği yapan Ataşehir Belediyesi adına Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin HIŞMAN ekim gününde yaptığı konuşmada; göreve geldikleri günden bu yana Ataşehir’de özellikle sağlık ve çevre alanda önemli projelere imza attıklarını belirterek, “Ataşehir Belediyesi olarak yine çevreye duyarlı bir projeyi başlattık. Tarafımızdan başlatılan örnek projelere diğer kurum ve kuruluşların sahip çıkmasından onur duyuyoruz. Yine bir ilk’e imza atıyoruz:




Unilever ile işbirliğimiz, İTÜ ve ÇEVKO’nun desteğiyle, ‘Çöpler Çiçek Olsun’ adlı ülkemize örnek olacak bir projeyi hayata geçirdik. KentPlus 3352.Ada sakinlerine çevreyi korumak adına gösterdikleri duyarlılıktan dolayı teşekkür ederiz. Onları emekleri sayesinde ilçemizde çöplerimiz bile çiçek açıyor, Ataşehir renkleniyor. ‘Çöpler Çiçek Olsun’ kampanyamızın önce ilçemizde, ardından tüm ülkede yaygınlaşacağına inanıyorum. Çevre için çalışmalarımıza kesintisiz devam edeceğiz” dedi.
Unilever Türkiye, İsrail, Orta Asya ve İran Tedarik Zincirinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Nihal Temur “İTÜ ve ÇEVKO’nun desteğini alarak başlattığımız, Ataşehir Belediyesi’yle birlikte yürüttüğümüz Çöpler Çiçek Olsun projesi, sivil toplum kuruluşları, akademik kadro, yerel yönetim, özel sektör ve bireylerin bir araya gelerek sürdürülebilir bir yaşam için hep birlikte hareket ettiği çok özel bir projedir.” şeklinde konuştu.
Çöpler nasıl çiçek oldu?
Proje, sürdürülebilirlik konusunda farkındalık oluşturulmak ve çevresel ayak izinin bireysel çabalarla da azaltılabileceğinin altını çizmek amacıyla hayata geçti. Ambalaj atıklarının (kâğıt, karton, plastik, kompozit, metal, cam), atık pillerin, bitkisel atık yağların ve elektronik atıkların kaynağında ayrıştırılarak toplanması, geri dönüştürülerek yeniden ham madde olarak kullanılması, böylece doğaya vereceği zararların minimuma indirgenmesi hedeflendi. Öncelikle KentPlus’ta yaşayanlar için bir seminer düzenlendi ve çöpleri ayrıştırmanın önemine dair detaylar paylaşıldı. Ardından site sakinlerinin evsel atıklarını ayrıştırabilmesi için özel atık kutuları hediye edildi. İTÜ bu projeye özel bir dönüşüm makinesi tasarladı ve üretti. Site sakinlerine verilen kutularda biriktirilen organik atıklar, bu geri dönüşüm makinesinde özel bir işlemden geçirildi ve gübre haline getirildi. Proje boyunca ÇEVKO danışmanlık verdi.
Ekim gününe katılan site sakinlerine de hediye edilen gübrelerin büyük bölümü, sitenin yeşil alanlarında kullanılacak.
Proje ortakları hakkında
Unilever; şirket vizyonunun kalbini oluşturan Sürdürülebilir Yaşam Planı çerçevesinde çevre dostu ürünler üretmekte, fabrikalarındaki atıkları sıfırlamakta,  çalışanları ve iş ortaklarıyla özel projeler yürütmektedir. Çöpler Çiçek Olsun Projesi kurum içindeki bu çalışmaların kurum dışındaki önemli yansımalarından biridir. Bu proje, Unilever’in Türkiye’de tüketiciler ile beraber hareket ettiği ilk projedir. Ataşehir Belediyesi’nin sürdürülebilirlik konusundaki en önemli aksiyonlardan biri olan atıkların geri dönüştürülmesi de işbirliğinin ortak noktasını oluşturmaktadır. İTÜ ve ÇEVKO da uzman yaklaşımları ve bilgi birikimleri ile projeye son derece değerli bir katkı sağlamıştır

Ataşehir’i CUMHURİYET coşkusu saracak

Cumhuriyet’in 90. yılını şölen havasında kutlamak için birbirinden güzel etkinliklere imza atan Ataşehir Belediyesi, Cumhuriyet Bayramı’nı Fener Alayı Yürüyüşü ve Türk Pop Müziği’nin güçlü seslerinden Nilüfer konseri ile taçlandıracak.

Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, 29 Ekim Salı günü saat:18.30’da Özgürlük Parkı’ndan (Ataşehir Migros yanı) Fener Alayı Yürüyüşü ile başlayacak.

Cumhuriyet’in “kilometre taşları” olarak adlandırdığımız kareler, kronolojik olarak Cumhuriyet’in özüne yakışır bir şekilde yürüyüş boyunca kurulacak olan sahnelerde, farklı sanat dallarından performans sanatçıları ile canlandırılacak. Ataşehirliler, geçmişten günümüze Cumhuriyet tarihimizin önemli anlarını bir kez daha yaşayacak. Fener Alayı Yürüyüşü ile başlayacak olan Cumhuriyet coşkusu,  güzergâhın son durağı olan Cumhuriyet Parkı’nda Nilüfer konseriyle doruğa ulaşacak. 

2 Ekim 2013 Çarşamba

Novada Ataşehir Alışveriş Merkezi, halka açık konser serisine Latin ve jazz müziğin önde gelen gruplarından La Descarga ile devam ediyor.

Latin ve jazz müziğin önde gelen gruplarından La Descarga, 4 Ekim Cuma günü saat 21.00’de Novada Ataşehir AVM’de İstanbullulara unutulmaz bir gece yaşatacak. 
“Çilli Bom adlı yeni albümleriyle hayranlarıyla buluşan grup, sahne şovlarında dünya müziğinin ve jazz’ın referansları olan Dizzy Gillespie, Tito Puente, Chano Pozo, Jacques Brel, Dulce Pontes, Elis Regina, Lara Fabian, Michael Jackson ve James Brown gibi isimlerin müziklerini kendilerine has yorumlarla çalıyor. Grup dinleyicilere Latin dünyasının en bilinen ritimleri salsa, cumbia, merenque’den flamenco ve oriental’e, soul, funk ve disko ile dolu doyumsuz anlar yaşatıyor.
La Descarga Grubu’nun kurucuları Kolombiyalı orkestra şefi, ünlü tumbacı, Luis Ernesto Gomez ve uluslararası ses sanatçısı Gülseren Yıldırım Gomez…
Grup üyeleri; son dönem jazz dünyasının ses getiren neşesiyle bilinen piyanisti Uraz Kıvaner, sağlam tekniğiyle basçı Alper Kılıç, timbalci ve cajon ustası Kerem Kırca, üç güçlü brass section da saksafoncu Sinan Keskin, trompetçi Eldar Aliyev ve Keily Riquel, Akdeniz ruhunu katan bongo ve campanacı Riccardo Marenghi, geri vokalde sesle bütünleşen Deniz Biber’den oluşuyor.


27 Eylül 2013 Cuma

“Haydi Çocuklar Spora”

Ataşehir Belediyesi’nin “Haydi Çocuklar Spora” sloganı ile 30 Eylül’de kayıtlarını başlatacağı “Kış Spor Okulu” 5 Ekim’de kapılarını açıyor. “Kış Spor Okulu” kapsamında ücretsiz olarak futbol, basketbol, voleybol, tekvando, jimnastik ve yüzme dalında eğitim verilecek. Kayıtlar için Ataşehir Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü’ne başvurabilirsiniz.  Sadece futbol kursu kayıtları, Yeni Çamlıca Ataevi Futbol Sahası’nda alınacak.

Kayıt için istenen belgeler şu şekilde;
Sağlık raporu (tüm branşlar)
İdrar tahlili (sadece yüzme branşı)
10 yaş için aşı karnesi fotokopisi (sadece yüzme branşı)
10 yaş ve üstü için hepatit B ve C testleri (sadece yüzme branşı)
Not: Yaz spor okuluna gelmiş öğrenciler kayıt yenileyemeyeceklerdir.

2013-2014 Kış Spor Okulu Çizelgesi

Futbol
1.Grup; 35 öğrenci, yaş 14, saat: 10.00 ile 11.00
2.Grup; 35 öğrenci, yaş 13, saat: 11.00 ile 12.00
3.Grup; 35 öğrenci, yaş 12, saat: 12.00 ile 13.00
4.Grup; 35 öğrenci, yaş 11, saat: 13.00 ile 14.00
5.Grup; 35 öğrenci, yaş 10, saat: 14.00 ile 15.00
6.Grup: 35 öğrenci, yaş 9, saat: 15.00 ile 16.00
7.Grup; 35 öğrenci, yaş 7-8, saat: 16.00 ile 17.00
Günler; cumartesi ve pazar
Yer: Yeni Çamlıca Ataevi Halı Sahası

Tekvando
1.Grup; 30 öğrenci, yaş 13-14, saat: 09. 00 ile 10.00
2.Grup; 30 öğrenci, yaş 11-12, saat: 10.00 ile 11.00
3.Grup: 30 öğrenci, yaş 9-10, saat: 11.00 ile 12.00
4.Grup; 30 öğrenci, yaş 7-8, saat: 12.00 ile 13.00
Günler; cumartesi ve pazar
Yer: Celal Yardımcı İ.Ö.O Spor Salonu

Basketbol
1.Grup; 50 öğrenci, yaş 14, saat: 11.00 ile 12.00
2.Grup; 50 öğrenci, yaş 13, saat: 12.00 ile 13.00
3.Grup; 50 öğrenci, yaş 12, saat: 13.00 ile 14.00
4.Grup: 50 öğrenci, yaş 11, saat: 14.00 ile 15.00
5.Grup; 50 öğrenci, yaş 10, saat: 15.00 ile 16.00
6.Grup; 50 öğrenci, yaş, 8-9, saat: 16.00 ile 17.00
Günler; cumartesi ve pazar
Yer; Celal Yardımcı İ.Ö.O Spor Salonu

Jimnastik
1.Grup; 30 öğrenci, yaş 8-9, saat: 09.00 ile 10.00
2.Grup; 30 öğrenci, yaş 5-6-7, saat: 10.00 ile 11.00
3.Grup; 30 öğrenci, yaş, 8-9, saat: 11.00 ile 12.00
4.Grup; 30 Öğrenci, yaş 5-6-7, saat: 12.00 ile 13.00
Günler; cumartesi ve Pazar
Yer; Celal Yardımcı İ.Ö.O Spor Salonu

Voleybol
1.Grup; 50 öğrenci, yaş 12-14, saat: 09.00 ile 10.00
2.Grup; 50 öğrenci, yaş 8-11, saat: 10.00 ile 11.00
Günler; cumartesi ve Pazar
Yer; Celal Yardımcı İ.Ö.O Spor Salonu

Yüzme
1.Grup; 20 öğrenci, yaş 12, cumartesi /12.00 ile 13.00
2.Grup; 20 öğrenci, yaş 11, cumartesi/ 13.00 ile 14.00
3.Grup; 20 öğrenci, yaş 10, cumartesi/ 14.00 ile 15.00
4.Grup; 20 öğrenci, yaş 9, cumartesi/ 15.00 ile 16.00
5.Grup; 20 öğrenci, yaş 8, cumartesi/ 16.00 ile 17.00
6.Grup; 20 öğrenci, yaş 7, cumartesi/ 17.00 ile 18.00
7.Grup; 20 öğrenci, yaş 6, cumartesi/ 18.00 ile 19.00
8.Grup; 20 öğrenci, yaş 12, pazar/ 12.00 ile 13.00
9.Grup; 20 öğrenci, yaş 11, pazar/ 13.00 ile 14.00
10.Grup; 20 öğrenci, yaş 10, pazar/ 14.00 ile 15.00
11.Grup; 20 öğrenci, yaş 9, pazar/  15.00 ile 16.00
12.Grup; 20 öğrenci, yaş 8, pazar/ 16.00 ile 17.00
13.Grup; 20 öğrenci, yaş, 7, pazar/ 17.00 ile 18.00
14.Grup; 20 öğrenci, yaş 6, pazar/ 18.00 ile 19.00
Gün; 1.-7. Gruplar cumartesi, 8.-14. Gruplar Pazar
Yer: Fenerbahçe Spor Kulübü Yüzme Havuzu


18 Eylül 2013 Çarşamba

“Ayna Ayna Söyle Bana” da MUTLU SON

Ataşehir Belediyesi ile Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı  (TSÇV) kadınlar için el ele verdi; “Ayna Ayna Söyle Bana” isimli Yaratıcı Sanatlar Terapisi Programı’nı hayata geçirdi. Kadınların gerek toplumsal, gerek ailevi baskılar nedeniyle hissettikleri yetersizlik, çaresizlik, güvensizlik ve mutsuzluk gibi olumsuz duygulardan kurtulmalarını ve özgürleşmelerini sağlayan Yaratıcı Sanatlar Terapisi Ataşehir’de büyük ilgi gördü. Kayışdağı Lions Ataevi ‘nde düzenlenen programa katılan 45 kadın, programı başarıyla tamamlayarak sertifika almaya hak kazandı. Kadınların bu başarısı düzenlenen sertifika töreni ile taçlandırıldı.

Ataşehir Belediyesi Cemal Süreya Sergi Salonu’nda 17 Eylül Salı günü düzenlenen sertifika törenine; Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Hışman ile İlhami Yılmaz, Ataşehir Belediyesi Sosyal Yardım İşler Müdürü Duygu Övür, TSÇV Genel Direktörü Nigar Evgin ve TSÇV Yaratıcı Sanatlar Terapisti Nilgün Türkcan da katıldı.

“Farkına vardım, kendimi sevdim”

Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı İlhami Yılmaz, sertifika töreninde yaptığı konuşmada, belediye olarak bu projede yer aldıkları için mutlu olduklarını dile getirerek, kadınların yaşamda var olabilmeleri için bu ve buna benzer projelerin büyük önem taşıdığını söyledi. TSÇV Genel Direktörü Nigar Evgin ise, “Ataşehir Belediyesi’ne bu projeye verdiği destekten dolayı teşekkür ederim. Ataşehir Belediyesi ile yaptığımız bu projenin çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Yaratıcı Sanatlar Terapisti Nilgün Türkcan da terapinin katılımcılara yaşamın pozitif yönlerini görmelerine olanak tanıdığını, katılımcıları yaşama karşı cesaretlendirdiğinin altını çizdi. Yaratıcı Sanatlar Terapisi Programı’na katılan Yasemin Koçyiğit de proje sayesinde yeteneklerinin farkına vardığını, kendisini sevebilmeyi öğrendiğini söyledi. 

Konuşmaların ardından “Ayna Ayna Söyle Bana” isimli Yaratıcı Sanatlar Terapisi Programı’na katılan 45 kadın sertifikalarını, Başkan Yardımcısı Hüseyin Hışman ile İlhami Yılmaz’ın elinden aldı. Sertifika programından sonra katılımcılar, Fotoğraf Sanatçısı Ahmet Gül tarafından çekilen etkinlik fotoğraflarından oluşan sergiyi gezdiler. Sergiyi gezenler, fotoğraflarda kadınların cesaretlerine ve duvarlarını yıkma serüvenlerine tanıklık ettiler.


16 Eylül 2013 Pazartesi

Ataşehir’in “Beyaz Kuğu”su, Avrupa sahnelerinde uçacak

Dünyanın en saygın bale okullarından biri olan John Cranko Schule-StuttgarterBallet, bu yıl kapılarını  bir Türk öğrenciye açtı.
Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü’nün ortaokul  bölümünü başarıyla bitiren Ayça Anıl, John Cranko Schule’de eğitim görme hakkını elde etti.
Almanya’nın Stuttgart kentinde eğitim veren John Cranko Schule, dünyanın en yetenekli dansçılarını yetiştirmesiyle ünlü. Dünyanın en iyi bale eğitmenlerinin ders verdiği bu okul geleceğin dansçılarını seçerken çok titiz davranıyor. Dünyanın dört bir yanından başvuran adaylar zorlu bir sınavdan geçiriliyor. John Cranko Schule Bale Okuluna bu yıl Türkiye’den seçilen tek öğrenci olan Ayça Anıl, üç yıllık lise ve iki yıllık üniversite eğitimini görmek üzere 7 Eylül’de Stuttgart’a uçuyor. Genç sanatçının Almanya’daki eğitim masraflarının bir bölümünü dokuz yaşındayken jimnastik kursuna katıldığı Ataşehir Belediyesi Spor Kulübü üstlenecek.
Beş yıl boyunca ailesinden uzakta yatılı okulda eğitim görmek ve her eğitim yılı sonunda eleme sınavlarından geçebilmek için tüm kış çok sıkı çalışmak gibi zorluklar Ayça Anıl’ın gözünü korkutmuyor. Balenin kendisi için bir meslekten öte olduğunu ve hedeflerini gerçekleştirmek adına çok çalışacağını ve hayatını baleye adayacağını söylüyor.
Ataşehir’in ‘Beyaz Kuğu’su, John Cranko Schule’de göreceği eğitimin  ona dünyanın en büyük bale topluluklarının kapısını açacağını biliyor. Hayali, Svetlana Zakharova, Alina Cojocaru, Marianela Nunez ve Sylvie Guillem gibi başarılı bir dansçı olmak. Bunun gerçekleşmesi için altı yaşından beri sistemli olarak çalışıyor. 14 yıllık yaşamına İstanbul Devlet Opera ve Balesinde 123, sene sonu okul temsillerinde ise 17  sahne performansını sığdıracak kadar hırslı ve çalışkan. Henüz altı yaşındayken piyano ve bale dersleri almaya başlıyor. Devlet Opera ve Balesi’nde sahneye çıktığında henüz yedi yaşında.
Ayça Anıl için en büyük olaylardan biri henüz dokuz yaşını sürdüğü yaz, yaşı küçük olmasına rağmen  Londra’da  Royal Ballett School’da  yaz programına katılmaya hak kazanması. O yıl kurstan “direkt giriş ödülü” kazanarak ertesi yaz elemeye tabi olmadan yine bu programa devam ediliyor. Londra’ya gittiği ilk yaz İngilizce bilmemenin eksikliğini kendine sorun etmiyor. Bu engeli aşmak için de kendi çabasıyla İngilizce öğreniyor. Bu yaz Almanca öğrenmek için özel ders almış. Onu etkileyen diğer iki olaysa; her iki yılda bir İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Bale Yarışması final gecesinde “Gelecek Vadeden Gençler” kategorisinde solo dans edenlerden biri olması ve İstanbul Devlet Opera Balesi’nde 2012 yılının Aralık ayında Fındıkkıran Çocuk Balesi’nde başrol oynamaya başlaması… Bu iki performansın hayatında çok önemli olduğunu söylüyor.
Pek çok bale kursu ve workshop’a katılan Ayça Anıl, iki yıl önce Varna’da Uluslararası Bale Akademisi’nde yaz programında da başarılı oluyor.

Dünyanın en ünlü dansçılarından biri olmayı düşleyen Ayça Anıl, “John Cranko Schule’den mezun olduktan sonra Avrupa’nın en büyük bale gruplarında çalışacağıma ve başarılı olacağıma inanıyorum. Dans ederken yaşadığımı hissediyorum. Hayatım boyunca dans etmek istiyorum. Ülkemin adını dünyaya duyurmak konusunda kararlıyım” diyor.

2 Eylül 2013 Pazartesi

“Kardeş Kültürlerin Festivali” 6 Eylül’de başlıyor

Ataşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 4. Kardeş Kültürlerin Festivali, 6-24 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. Festivalde; Kıraç’tan Model’e, Gripin’den Şevval Sam’a, Gülben Ergen’den Gülşen’e, Nuray Hafiftaş’tan Latif Doğan’a, Volkan Konak’tan Niyazi Koyuncu’ya, Kardeş Türküler’den Musa Eroğlu’na kadar müziğin her dalında usta isimler sahne alacak.

Farklı sosyal doku ve kültürlerin bir arada ve uyum içinde yaşadığı Ataşehir’de dört yıldan bu yana düzenlenen “Kardeş Kültürlerin Festivali”, 6-24 Eylül tarihleri arasında çok zengin bir programla gerçekleşecek.

Festivalde, Kıraç’tan Model’e, Gripin’den Şevval Sam’a, Gülben Ergen’den Gülşen’e, Nuray Hafiftaş’tan Latif Doğan’a, Volkan Konak’tan Niyazi Koyuncu’ya, Kardeş Türküler’den Musa Eroğlu’na kadar müziğin her dalında usta isimler müzikseverlerle buluşacak.

Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, “kardeşlik” ve “barış” temasından yola çıkarak düzenledikleri festivalin Ataşehirliler’in yoğun talebi üzerine gelenekselleştiğine değinerek şunları söyledi: “Kardeş Kültürlerin Festivali; barışı, sevgiyi ve dostluğu taçlandırdığımız bir şölen. İlçemizde barış ve kardeşliği el üstünde tutuyoruz. Birbirinden farklı kültürler bir arada uyum içinde yaşıyoruz. Bu kardeşçe ortamın oluşmasında müziğin sihirli gücünden de yararlanıyoruz! Fırsat buldukça sadece müziğin konuştuğu ortamlar yaratıyoruz. Bundan dört yıl önce ilçemizde  Kardeş Kültürlerin Festivali’ni düzenledik. Açık havada gerçekleşen tüm halkımızın katıldığı bu konserler büyük ilgi gördü. Bu yıl da festivalimizi çok zengin bir programla gerçekleştireceğiz. Müziğin her teline dokunarak farklı kültürlerin şarkı ve türkülerini hep birlikte söyleyeceğiz.

Kardeşlik türkülerini söylemeye her zamankinden çok ihtiyacımız var; çünkü içinde bulunduğumuz coğrafyada artık daha fazla kan akmasın, daha fazla gözyaşı dökülmesin, daha fazla acı çekilmesin istiyoruz. En büyük arzumuz, barışın egemen olduğu bir dünyada yaşamak! Barışa duyduğumuz özlemin gökyüzünde yankılanarak evrene ulaşması için müzikten el alacağız. Müziğin bizleri daha da kaynaştıracağına ve aramızdaki bağları daha da güçlendireceğine inanıyorum.”

Toplam 13 etkinlik gününde, saat 20:00’de başlayacak ve açık havada gerçekleşecek konserlere İçerenköy Mahallesi- Adem Sokak, Barbaros Mahallesi - Cumhuriyet Parkı, Mustafa Kemal Mahallesi-Deniz Gezmiş Parkı, Küçükbakkalköy Mahallesi -Prestij Caddesi, Ferhatpaşa Mahallesi -Prof. Dr. Necmettin Erbakan Parkı, Esatpaşa Mahallesi -Pazar Alanı, Fetih Mahallesi- Prestij Caddesi, Kayışdağı Mahallesi - 80.Yıl Parkı olmak üzere sekiz mekan ev sahipliği yapacak.

4. Kardeş Kültürlerin Festivali Programı

06 Eylül Cuma- Kıraç, Coşkun Öz, Yaşar Gümüş
Yer: İçerenköy Mah. Adem Sokak

08 Eylül Pazar- Model, Gripin
Yer: Barbaros Mah. Cumhuriyet Meydanı

10 Eylül Salı- Şevval Sam, Hünkar Akkuş
Yer: Mustafa Kemal Mah. Deniz Gezmiş Parkı

11 Eylül Çarşamba- Gülben Ergen, Yavuz Değirmenci
Yer: Küçükbakkalköy Mah. Prestij Caddesi

12 Eylül Perşembe- Latif Doğan, Nuray Hafiftaş, Yudum
Yer: Ferhatpaşa Mah. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Parkı yanı

13 Eylül Cuma- Ceylan, Mustafa Özarslan
Yer: Esatpaşa Pazar Alanı

15 Eylül Pazar-  Volkan Konak, Faruk Demir
Yer: Fetih Mah. Prestij Caddesi

16 Eylül Pazartesi-  Sevcan Orhan, Hüseyin Turan
Yer: Kayışdağı Mah. 80.yıl Cumhuriyet Parkı toprak saha

18 Eylül Çarşamba- Gülşen
Yer: İçerenköy Mah. Adem Sokak

20 Eylül Cuma- Kibariye- Sünnet Şöleni
Yer: Mustafa Kemal Mah. Deniz Gezmiş Parkı

21 Eylül Cumartesi- Niyazi Koyuncu, Apolas Lermi, Selçuk Balcı
Yer: İçerenköy Mah. Adem Sokak

22 Eylül Pazar- Kardeş Türküler, Ender Balkır
Yer: Mustafa Kemal Mah. Deniz Gezmiş Parkı

24 Eylül Salı- Musa Eroğlu, Nilüfer Sarıtaş, Kutsal Evcimen

Yer: Mustafa Kemal Mah. Deniz Gezmiş Parkı

23 Ağustos 2013 Cuma

Rock'n Roll'un kralı Elvis Presley, 36. ölüm yıldönümünde Novada Ataşehir AVM’de anılıyor

Novada Ataşehir AVM, 16 Ağustos’ta açılacak “Müziğin Efsane İsmi Elvis Presley” sergisine ev sahipliği yapacak. Rock’n Roll’un kralı, efsane şarkıcı Elvis Presley’in 36. ölüm yıldönümünde açılacak sergi, fenomen haline gelen sanatçının hayatından kesitleri günümüze taşıyacak.  

26 Ağustos tarihine kadar açık kalacak sergi, Novada Ataşehir AVM, Sony Music,  Elvis Türk Kulübü ve Çemenzar Lions Kulübü işbirliği ile gerçekleştirilecek.

Sergide Koleksiyoner Korkmaz Uluçay’ın koleksiyonunda yer alan  1950, 1960 ve 1970'li yıllara ait Elvis Presley’in orijinal long play kapakları, 45’lik single’ları, sanatçının başrol oynadığı filmlere ait orijinal lobi kartları, 1960’lı yılara ait Türkçe  ve İtalyanca film afişleri, Elvis Presley’in kapak olduğu veya konu edinildiği çok sayıda Türkçe ve İngilizce dergi ve fotoğraf gibi orijinal eserlerin yanı sıra t-shirt, saat, tepsi gibi hatıra eşyaları da sergilenecek.

26 Ağustos tarihine kadar açık kalacak sergide Korkmaz Uluçay koleksiyonuna ek olarak  Sony Music koleksiyonunda yer alan albüm kapakları ve Elvis fotoğraflarının baskıları da görülebilecek.

“Müziğin Efsane İsmi Elvis Presley” sergisi Novada Ataşehir AVM Sergi Salonu’nda ücretsiz gezilebilir.


6 Ağustos 2013 Salı

Ataşehir Belediyesi Mobil Hizmet Uygulaması Yayında


“Ataşehir Mobil” yayında


Vatandaşa daha kaliteli ve kesintisiz hizmet verebilmek amacıyla teknolojik altyapı yatırımlarına ağırlık veren Ataşehir Belediyesi, şeffaf belediyecilik konusunda çığır açan mobil uygulamasını yayın hayatına geçirdi.

Mobil uygulamayı kullanan vatandaşlar belediyeye gelmeden istek, sorun ve şikayetlerini belediyeye iletebilecek ve bunların takibini kolayca yapabilecekler. İmar durumu sorgusu ve vergi ödemelerinin de mobil cihazlar üzerinden yapılmasını sağlayan sistem şeffaflık konusunda ise örnek bir uygulama niteliğinde.

Uygulamanın “Çek Gönder Bölümü” şu şekilde çalışıyor:

Vatandaş şikayetiyle ilgili fotoğrafı çektikten ve açıklamasını yazdıktan sonra gönderiyor.
Sistem, kişinin konum bilgisini alarak otomatik olarak sorunu Ataşehir Belediyesi’ne iletiyor.
Belediye, ilgili birimlerini görevlendiriyor, bu işlem sonuçlandırıldığında vatandaş bilgilendiriliyor.

Vatandaşlar mobil uygulama sayesinde belediyenin etkinliklerine, haber ve duyurularına da kolayca erişebiliyorlar. Vatandaşlar ayrıca uygulama içerisine konulmuş olan kent rehberi ile belediyenin hizmet alanına giren kurumların iletişim ve adres bilgilerine de ulaşabiliyorlar.

Uygulamanın iPhone ve iPad için iki versiyonu mevcut. Çok yakında android uyumlu tüm cihazlarda da yayına alınacak.

Appstore’dan herkes ücretsiz indirerek hemen kullanmaya başlayabilir.

Ataşehir Belediyesi’nde bulut teknolojisi

Ataşehir Belediyesi, 30 Mart 2013'te taşındığı yeni binasında Microsoft'un sağladığı en son teknoloji yazılımlarını kullanarak bulut teknolojisinden de faydalanıyor. Çok sayıda farklı konumdan vatandaşa kesintisiz hizmet vermek üzere kurgulanan bu yeni altyapının en önemli ayağını bulut teknolojisiyle her yerden çalışma olanağı sunan Office 365 oluşturuyor.

  

1 Ağustos 2013 Perşembe

Kahve Diyarı Ataşehir’de Şefler İftar Yemeğinde Buluşuyor

Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu ve Çanakkale Aşçılar Derneği geleneksel iftar buluşmasını bu  yıl Ataşehir Kahve Diyarı’nda gerçekleştiriyor.
Yurtiçi ve yurt dışında önemli başarılara imza atmış
şefler ve ünlü konukların bir araya geleceği yemek Çanakkale Aşçılar Derneği Basın Sözcüsü Şef
Rüzgar Sünbül’ün öncülüğünde farklı mimari yapısıyla göz dolduran Varyap Meridian ‘ın en nezih
mekanlarından Kahve Diyarı’nda gerçekleştirilecek.

Kahve Diyarı Ataşehir’in Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu ve Çanakkale Aşçılar Derneğinin  gelenekselleşmiş iftar yemeklerine, ilk kez ev sahipliği yapacağı bu özel davette, gerek yurtiçi gerek yurtdışında birçok başarıya imza atmış şefler ağırlanacaktır. Çanakkale Aşçılar Derneği basın sözcüsü
Şef Rüzgar Sünbül’ün önderliğinde yapılacak olan bu organizasyon şefleri, iş ve sanat dünyasından
Gökhan Kırdar, Acun Ilıcalı, Açelya Akkoyun, Vatan Şaşmaz gibi isimlerle bir araya getirecek.

Birçok önemli ismin katılacağı bu iftar yemeğinde Osmanlı İmparatorluğu saray mutfağı temasına uygun
olarak, konuklar şaşırtılacak fasıl ve semazen gösterileri de yer alacaktır.
Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu ve Çanakkale Aşçılar Derneği’nin değerli şefleri yıllardır gerek
mesleki gerekse ülkeleri adına birçok organizasyonda üstlerine düşen görevi fazlasıyla
yapmaktadırlar. Büyük üzüntümüz Van depreminde, Şefler Platformu olarak ülkemizin diğer ucunda
yardıma muhtaç insanlara yemek yapmak için birleşen şeflerimiz, değerli şefimiz Murat Dadak için
düzenlenen vefa gecesinde de tek yürek olup aynı özveri ile çalışmışlardır.
3 Ağustos Cumartesi akşamı düzenlenecek iftar yemeğinde ise yoğun bir çalışma temposuna sahip
olan şeflerimizi ve misafirlerimizi bu yoğun çalışma tempolarından biraz da olsa uzaklaştırmak ve
dinlendirmek amaçlanmıştır.


29 Temmuz 2013 Pazartesi

Ataşehir’de atık pil toplayanlar ödüllendirilecek

Ataşehir Belediyesi tarafından geri dönüşümün çevre kirliliğinin önlenmesindeki rolüne dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen Atık Pilleri Toplama Kampanyası kısa bir aradan sonra yeniden başlıyor.

Çevre bilincinin yaygınlaştırılması  ve kamu sağlığının korunması anlayışıyla kullanılmış pilleri toplayanların ödüllendirildiği uygulama sayesinde  25 Mart 2013 – 30 Nisan 2013 tarihleri arasında ilçede 639,62 kg atık pil toplandı. 

Atık Pilleri Toplama Kampanyası kapsamında atık pil toplama makinesine atılan her pil karşılığında 10 puan değerinde bir kupon alınıyor. Kuponların toplamı belirlenmiş puan değerlerine ulaştığı zaman belirli hediyeler kazanıyor. 15 bin adet atık pil toplamayı başaran kişiyi en büyük hediye olan PSP (Play Station Portable) bekliyor.

Kazanılacak hediyelere karşılık gelen atık pil sayıları şu şekilde;

PSP ( Play Station Portable) :
15.000
Fotoğraf makinesi :
5.000
Mp3 Çalar :
2.000
Kulaklık :
1.500
Flash Bellek(8gb) :
1.000









Ödüllere talip olanların 6 Eylül 2013’e kadar atık pil toplama makinelerinin yer aldığı Ataşehir Belediyesi, Ataşehir Migros, Palladium, Optimum, Brandium, Carrefour ve Novada alışveriş merkezlerine gitmeleri gerekiyor. Bu merkezlere yerleştirilen makinelere pillerini atıp karşılığında kuponlarını alanlar, daha sonra bu kuponları Ataşehir Belediyesi’ne getirecekler. Hediyeler vatandaştan kuponlar alındıktan sonra tutanak karşılığında teslim edilecek. 

9 Temmuz 2013 Salı

“Ataşehir’de korsan davulculara geçit yok”

Ataşehir Belediyesi’nin Ramazan ayına yönelik çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Bu çalışmalardan biri de Ataşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün davulculara yönelik yaptığı çalışma oldu. Çalışma kapsamında 5 Temmuz Cuma günü Zabıta Müdürlüğü’nde davulculara yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi.


Toplantıda,  davulcuların davul çalacakları bölgeler belirlendi. Korsan davulculuğun önünü kesmek için davulculara yaka kartı verildi. Vatandaşları rahatsız etmeden usulüne uygun davul çalmaları ve geleneksel manileri nasıl söylemeleri hakkında aydınlatıldılar. Ataşehir Belediyesi Zabıta Müdürü Battal Sarıkaya da toplantıda,  davulculara belirlenen kurullar dâhilinde görevlerini yapmaları gerektiğinin altını bir kez daha çizdi.  Battal Sarıkaya, vatandaşların yaka kartı olmayan davulcuları Belediye’nin Çağrı Merkezi’ni arayarak bildirmelerini istedi. 

5 Temmuz 2013 Cuma

Eski ramazanların tadı bu sene Ataşehir'de yaşanacak

Ataşehir Belediyesi,  her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayının eski ramazanlara yakışır bir atmosferde geçmesi için kapsamlı bir etkinlik programı hazırladı. Ataşehir’de Ramazan ayı boyunca 17 mahallede tüm vatandaşların katılacağı açık hava iftar yemekleri,  14 mahallede ise Direklerarası Eğlence düzenlenecek.

Ataşehir Belediyesi tarafından mahallelerde verilecek açık hava  iftar yemeklerinin ilki, 9 Temmuz’da İnönü Mahallesi’nde  Hz. Ebubekir Sıddık Camii’nin halka açılışı vesilesiyle caminin avlusunda gerçekleşecek. Ramazan boyunca Ferhatpaşa, Esatpaşa, Fetih, İçerenköy, Yeni Sahra, Yeni Çamlıca, Mevlana, Örnek, Küçükbakkalköy, Kayışdağ, İnönü, Mimar Sinan, Barbaros, Aşık Veysel, Mustafa Kemal, Yenişehir ve  Atatürk mahallelerinde sokak ve caddelerde binlerce kişiyi ağırlayacak iftar sofraları kurulacak. Ramazana has yemeklerin ikram edileceği bu sofralarda vatandaşlar iftarı birlikte açmanın mutluluk ve huzurunu yaşayacaklar. Mahallelerdeki iftar yemekleri 8 Ağustos’a kadar devam edecek. Öte yandan Ataşehir Belediyesi, Ramazan pidelerinin vatandaşlara hijyenik bir ortamda sunulması için fırınlara “Hayırlı Ramazanlar” yazılı kağıt poşetler dağıtacak.

Nur Yoldaş, Kartal Kaan ve Deniz Arcak aynı oyunda!
Geçen yıl vatandaşlar tarafından büyük ilgi gören Ataşehir Belediyesi’nin Tır Tiyatrosu bu yıl da Ramazan gecelerinin adeta bir şenlik havasında geçmesini sağlayacak. Direklerarası Eğlence, 9 Temmuz-7 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Tır Tiyatrosu, İçerenköy,